1- Dağlık Karabağ sorunu ne zaman, nasıl başladı?

Azerbaycan-Ermenistan çatışmasının kökeni 20. yüzyılın başlarına dayanıyor. Sovyetler Birliği döneminde, Josef Stalin Azerbaycan sınırları içinde bulunan Dağlık Karabağ’da bir Ermeni özerk bölgesi oluşturma kararı verdi. Bunun için farklı bölgelerden çok sayıda Ermeni'yi buraya yerleştirdi. Rusların bu politikası kanlı meyvelerini 90'lı yılların sonunda vermeye başladı.

Sovyetler Birliği zayıflamaya başlayınca, Ermeniler Karabağ'ın Sovyet Azerbaycan'dan Sovyet Ermenistan'a devredilmesine ilişkin taleplerini dillendirdiler. İki toplum arasındaki anlaşmazlık çatışmaya, 1990'lı yılların başlarında da geniş çaplı savaşa dönüştü.

Rusların desteğini de alan Ermeniler, 1991’de Hankendi’ni, 1992’de Şuşa ve Hocalı’yı işgal etti. Daha sonra Laçın, Hocavend, Kelbecer ve Ağdere'yi de ele geçiren Ermeniler, 1993'te Ağdam'a girdi. Ağdam'ı, Cebrayıl, Fuzuli, Gubadlı ve Zengilan illerinin işgali izledi. Ermeniler bu süreçte Azerbaycan Türklerine karşı katliamlar yaptı. Azerbaycan topraklarının yüzde 20'si işgal edildi, 1 milyona yakın Azerbaycanlı da yaşadıkları bölgeleri terk etmek zorunda kaldı.

2- 27 yıl önce imzalanan ve sadece kağıt üzerinde kalan Bişkek Protokolü nedir?

Ermeni katliamlarının artması üzerine taraflar 4-5 Mayıs 1994'te Bişkek'te, Bağımsız Devletler Topluluğu Parlamentolar Arası Meclisi, Kırgızistan Cumhuriyeti'nin Parlamentosu, Rusya'nın Federal Meclisi ve Dışişleri Bakanlığının inisiyatifiyle gerçekleştirilen görüşme sonrasında Bişkek Protokolü diye bilinen ateşkes mutabakatını imzaladı.

Parlamento temsilcileri düzeyinde imzalanan protokolle, 12 Mayıs 1994 itibarıyla tarafların ateşkes ilan etmesi ve karşılıklı saldırı düzenlememesi, "alıkonulmuş bölgeler"den kuvvetlerin çekilmesini ve altyapının yeniden hizmete sunulmasını, mültecilerin dönmesini sağlayacak mekanizmayı öngören güvenli, hukuksal olanaklarla donatılmış bağlayıcı bir anlaşmanın imzalanmasının sağlanması yönünde mutabakata varıldı.

Belgenin Bakü'ye getirilen kopyası, 8 Mayıs'ta dönemin meclis başkanınca bazı değişiklikler yapıldıktan sonra imzalandı. Azerbaycan tarafının ısrarı üzerine, metinde geçen "alıkonulmuş" kelimesi "işgal edilmiş" kelimesiyle değiştirildi.

Protokole göre, ileride kapsamlı bir anlaşma yapılması öngörülüyordu ancak protokolde bahsi geçen barış anlaşması, aradan yıllar geçmesine rağmen tarafların anlaşamaması nedeniyle yapılamadı.

Protokolle geniş çaplı saldırı ve operasyonlara son verilse de günümüze kadar geçen 26 yılda ateşkes kağıt üzerinde kaldı ve çatışmalarda her iki taraf da kesin rakam verilmeyen fakat sayıları binlerle ifade edilen askerini kaybetti.

3- Uluslararası örgütler neden çözüm bulamadı?

Dağlık Karabağ sorununa barışçıl çözüm bulunmasını teşvik amacıyla 24 Mart 1992’de Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Minsk Grubunu oluşturdu. Grubun eş başkanlıklarını Rusya, Fransa ve ABD üstlendi. Sorunu çözmek için oluşturulan AGİT Minsk Grubu, bugüne kadar sonuç alamadı.

Belli aralıklarla her iki ülkeyi ziyaret eden ve yetkililerle görüşen Minsk Grubunun eş başkanları, her defasında taraflara ateşkes ihlali yapmama uyarısında bulunmakla yetindi.

4- Rusya, Dağlık Karabağ “çözümsüzlüğüne” nasıl katkı sağladı?

Rusya bir yandan çözüm grubunun eş başkanlığını yürütürken diğer yandan da belirsizlik yaratarak tarafları elinde tutma politikası yürüttü.

Ermenistan-Azerbaycan arasında 1994 yılında imzalanan ateşkes anlaşmasından önce ve sonra Rusya’nın Ermenistan’ı silahlandırması sürekli gündeme geldi.

Bu dönemde Rusya, Ermenistan’a doğrudan silah hibe etmiş veya kredi ayırarak Rusya iç piyasası fiyatından sattığı belirtilmişti. 1997 yılında Rusya Federasyonu Federal Meclisinin alt kanadı Devlet Duma’sının Savunma Komisyonu Başkanı Lev Rokhlin’in hazırladığı raporla, 1993-1996 yılları arasında Rusya’nın Ermenistan’a 1 milyar dolarlık silah hibe ettiği ortaya çıktı. Öte yandan 2008 yılında da Rusya’nın yine Ermenistan’a 800 milyon dolarlık silah hibe ettiği basına yansıdı.

Geçtiğimiz yıl yıl temmuz ayında yapılan Tovuz saldırılarından sonra 19 Ağustos’ta basın açıklaması yapan Eski Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan, 2010-2018 yılları arasında Rusya’nın Ermenistan’a 50 bin tondan fazla silah gönderdiğini açıkladı. İki ülke arasında 2015 yılında imzalanan kredi anlaşması ile Rusya silah alması için Ermenistan’a 200 milyon dolar kredi ayırmış ve bu kredi çerçevesinde Ermenistan Rusya’dan iç piyasa fiyatından silah almıştı. 2016’da cephe hattında yaşanan 4 günlük çatışmada, Azerbaycan’ın bazı stratejik yüksekliklerini işgalden kurtarmasından sonra Rusya Ermenistan’a İskender-M füzelerini yerleştirdi.

5- Türkiye’nin Dağlık Karabağ meselesindeki tutumu ne oldu?

Türkiye, Kafkasya’yı ve yakın coğrafyayı derinden etkileyen krizin patlak verdiği ilk günden itibaren, uluslararası hukuk kuralları ve ilgili Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararları gereği Azerbaycan'ın tutumuna destek verdi.

Başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere Türk yetkililer, katıldıkları uluslararası toplantılarda Ermenistan'a işgale son vermesi yönünde çağrılar yaptı. Ankara yönetimi, Azerbaycan topraklarının işgali sona ermedikçe Ermenistan ile diplomatik ilişki kurulmayacağını sık sık dile getirdi. Türkiye, her platformda, Dağlık Karabağ sorununun çözümünde Azerbaycan’ın kabulünün kendisinin de kabulü olduğunu ifade etti.

6- Kafkasların dondurulmuş sorunu Dağlık Karabağ’da tarafların çözüm önerileri ne oldu?

Ermenistan’ın yaklaşık 30 yıldır sürdürdüğü işgali ve Azerbaycan topraklarında kurduğu sözde cumhuriyeti hiçbir ülke ve uluslararası kuruluş tanımadı.

Bu süreçte, BMGK, Ermenistan'ın işgal altındaki bölgeleri derhal boşaltmasını içeren dört karar kabul etti ancak Erivan yönetimi bu kararlara uymadı.

Azerbaycan tarafı, çözüm sürecinin başlaması için Ermeni askerlerinin işgal ettikleri bölgelerden çekilme şartını öne sürüyor.

Bakü yönetimi, Dağlık Karabağ'a yüksek statülü özerklik vadederken, Ermenistan bu bölgenin Azerbaycan'dan ayrılarak bağımsız olmasını istiyor.

7- İşgal kronolojisi: Nasıl sonuçlandı?

27 Eylül 2020’de Azerbaycan, yerel saatle 06.00 sularında, Ermenistan Silahlı Kuvvetlerinin, Azerbaycan ordusunun tüm cephe hattı boyunca ve Azerbaycan yerleşim yerlerinde bulunan çeşitli kalibrelerde büyük kalibreli silahlar, havan ve topçu binekleri ile yoğun bir bombardımana başladığını belirtti. Ardından Azerbaycan Savunma Bakanlığı tarafından Ermenistan Silahlı Kuvvetlerine ait silah ve mühimmat deposunu imha eden bir Azerbaycan insansız hava aracının videosunu yayımladı.

28 Eylül 2020’de Azerbaycan Savunma Bakanlığı, 01.00 sularında, Ermeni askeri teçhizatının temas hattının farklı yönlerinde Azeri birliklerin kesin saldırıları sonucunda imha edildiğini gösteren bir video yayımladı.

4 Ekim 2020’de Azerbaycan ordusu Dağlık Karabağ'a birçok cepheden saldırılarını sürdürürken; Türkiye Savunma Bakanlığı, Twitter'dan yaptığı açıklamada "Azerbaycan ordusu Büyük Mercanlı, Maralyan ve Şeybey köylerinden sonra Karabağ bölgesinde kritik öneme sahip Cebrail kentini de işgalden kurtardı." cümlelerine yer verdi.

10 Ekim 2020’de, Moskova'da, Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov ve Ermenistan Dışişleri Bakanı Zohrab Mnatsakanyan'ın yaptığı yaklaşık 10 saatlik bir görüşmeyle, rehine değişimi ve cenazelerin teslimi için insani ateşkes yürürlüğe girdi.

17 Ekim 2020’de Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Twitter hesabından yaptığı paylaşımla, Füzuli şehri dahil birçok yerleşim bölgesinin ele geçirildiğini duyurdu.

30 Ekim 2020’de Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Twitter hesabından yaptığı bir paylaşımda "Muzaffer Azerbaycan ordusu, Cebrayıl ilinin Hüdaverdili, Kurbantepe, Şahveledli ve Hubyarlı, Zengilan ilinin Aladin ve Vecneli, Kubatlı ilinin Kavdadık, Memer, Mollalı köylerini işgalden kurtardı." ifadelerine yer verdi.

8 Kasım 2020’de Azerbaycan cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Azerbaycan ordusunun Dağlık Karabağ'ın işgalden kurtarılmasında kritik öneme sahip olan Şuşa kentinin işgalden kurtardığını açıkladı.

9 Kasım 2020’de Ermenistan başbakanı gece geç saatlerde Facebook sayfasında kendisinin, Rusya ve Azerbaycan cumhurbaşkanlarının saat 00.00'da Dağlık Karabağ'daki savaşı bitirmek üzere bir bildiri imzaladıklarını duyurdu. Paşinyan'ın da açıklamasının ardından Putin, Rus barış güçlerinin temas hattı boyunca konuşlandırılacağını açıkladı. Ateşkes anlaşmasıyla ilgili haberler, Erivan'da şiddetli protestolara yol açtı ve protestocular yönetimin Ermenistan ordusuna devredilmesi talebiyle cumhurbaşkanlığı sarayına yöneldi.

10 Kasım 2020’de Rusya Savunma Bakanlığı, yaklaşık 2.000 Rus barış birliğinin Karabağ'a sevk edildiğini duyurdu.