Tayland ve Japonya arasında yüzyıllardır devam eden ikili iyi ilişkiler her zamanki olduğundan daha da iyi duruma gelen bir nitelik taşıyor. İki ülke arasında ekonomik, kültürel ve siyasal ilişkiler uzun yıllar sorunsuz şekilde devam ediyor. Bu ikili ilişkilerde olmayan tek şey ise savunmaya yönelik teknolojik yatırımlar.

Tayland’ın izlediği bölgesel politika genellikle denge üzerine kurulu. Birleşmiş Milletler (BM) ve ABD’nin bölgede gerçekleştirdiği bazı misyonlarda askerlerine görev vermiş. Bunun en büyük örneğini ise Doğu Timur’da 1999 yılnıda yapılan operasyonları gösterilebilir.

Ülke içinde savunma sanayine yönelik çalışmalar olmamasına rağmen dışa bağımlılığı azaltmak adına yatırımlar gerçekleştirmek isteniyor. Tayland savunma sanayine yönelik gerçekleştirdiği silah alımlarını büyük ölçüde Çin’den gerçekleştirmiş. Bunun en büyük nedeni ise Çin’den alınan silahların teknolojik açıdan çok gelişmiş olmasa da ekonomik olarak daha uygun olması gösteriliyor.

Bölgede son yıllarda meydana gelen belirsizlikler yalnız Japonya’yı değil aynı zamanda Tayland’ın da 2017 itibariyle silahlanmasında artışa neden oldu. Özellikle yüksek kalitedeki silahların alımı Prayut Chan-o-cha döneminde arttı. Silah alımlarının artışı alım yönünü de farklılaştırdı. Çin’in silahları yerine Japonya ve ABD’nin silahları daha fazla tercih edilmeye başladı. Bu silah alımında ise Japonya’nın rolü belirgin şekilde kendini hissettiriyor.

ABD’NİN ASYA ELÇİSİ JAPONYA

Japonya bölgede ASEAN’a (Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği) çekimser kalan ülkeleri toplama eğilimi içerisinde. Bu anlamda ABD ile önemli bir işbirliği yürüyor. Japonya’nın denizaşırı ülkelerle savaşmasınn önüne geçen kararın ve silah ihracatı yasaklarının kaldırılması ülkenin bölgedeki etkisini daha da arttırdı. Japonya, Tayland’a savunma teknolojileri konusunda daha da fazla ihraç yapar konuma geldi.