İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’in, İsrail’de büyük tartışmalara yol açan yargı değişikliğine ilişkin sözlerini ‘aptalca ve gereksiz müdahale’ olarak nitelendirdi.

Yedioth Ahronoth gazetesinin haberine göre, Netanyahu, Likud partisinin üyeleriyle yaptığı özel bir oturumda, medya önünde Blinken’in eleştirilerine yanıt verip vermeyeceğini tartıştı. Ancak sonunda yanıt vermemeyi tercih etti.

Blinken, Netanyahu ile görüşmesi sırasında ABD’nin İsrail’de planlanan yargı revizyonundan duyduğu memnuniyetsizliği ima etmişti.

Blinken, İsrail ziyareti sırasında Netanyahu’ya, ABD-İsrail ilişkisinin ortak çıkarlar ve değerlere dayandığı için güçlü olduğunu söyleyerek şu ifadeleri kullanmıştı;

“Bu, İsrail’de demokratik ilke ve kurumlara, insan haklarının korunmasına, herkes için eşit bir hukuk sistemine, azınlıkların haklarına, hukukun üstünlüğüne, iletişim özgürlüğüne ve güçlü bir sivil toplumun korunmasına verdiğimiz desteği içerir. İki ülke halklarımızın seslerini duyurma ve haklarını koruma taahhüdü, demokrasilerimizin eşsiz güçlerinden biridir. Yeni öneriler etrafında bir fikir birliği oluşturmak, bunların benimsenmesini ve kalıcı olmasını sağlamanın en iyi yoludur.”

Netanyahu liderliğindeki hükümet koalisyonu, yargı sistemini elden geçirme planını zorluyor.

Adalet Bakanı Yariv Levin tarafından getirilen bu yasa, Yüksek Mahkeme’nin kanunları ve hükümet kararlarını iptal etme yetkisini ciddi şekilde kısıtlıyor.

Plan, İsrail’deki tüm kesimler tarafından ağır bir şekilde eleştirilerek, hükümete karşı yetkililer, uzmanlar, ekonomistler, akademisyenler ve yüksek teknoloji sektöründen insanların katıldığı benzeri görülmemiş gösterilere yol açtı.

Netanyahu, geçtiğimiz günlerde kredi derecelendirme şirketleri ve yatırım bankalarının üst düzey yetkilileriyle yaptığı görüşmede, yargı sistemindeki reform planının İsrail’in kredi notunun düşürülmesi ve yatırımların çekilmesine yol açabileceğine dair uyarıların doğru olmadığına onları ikna etmeye çalıştı.

Kanal 11’de yer alan haberde, bu görüşmelerin alışılmadık olduğunu, çünkü yıllardır Maliye Bakanlığı ve İsrail Merkez Bankası’ndaki profesyonel ekiplerin bu kuruluşlarla ilişkileri yönettiğini ve siyasetçilerin bu konuda hiçbir rolü olmadığına vurgu yapıldı.

Bu konuda müdahale eden sadece ABD değil.

İsrail ve Fransız medyasına göre, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron geçen Perşembe günü yaptıkları görüşmede Netanyahu’yu bu konuda uyardı.

Macron, İsrail hükümetinin uzun vadeli yargı sisteminde reform planlarında herhangi bir değişiklik olmaması durumunda, Fransa’nın İsrail’in ortak demokrasi kavramından saptığı sonucuna varacağını söyledi.

Fransız lider ayrıca, önerilen yargı reformu planının ‘hükümetteki tek kurumsal karşı güç olan Yüksek Mahkeme’nin otoritesini bozmakla tehdit ettiğini’ açıkça ifade etti.

Macron, yargı teklifinin İsrail’in 1948’de kurulmasından bu yana eşi görülmemiş bir krize yol açtığını da söyledi.

Netanyahu ise cevaben, Yüksek Mahkeme’nin çok müdahaleci hale geldiğini ve ekonomik kalkınmayı baltaladığını iddia ederek, hükümet organları arasında diğer demokrasilerde var olan dengeyi yeniden sağlamak istediğini sözlerine ekledi.

Büyük dış ve iç baskılar karşısında, koalisyonun uzlaşmacı çözümler için geri adım atması bekleniyor.

İsrail Kamu Yayın Kuruluşu KAN’a konuşan hükümetten bir kaynak, “Yargı reformu planıyla ilgili uzlaşma sağlanacak. Plan değişikliğe tabi olabilir. Diyalog için yer var” dedi.