İsrail Başsavcısı Gali Baharav-Miara, Başbakan Binyamin Netanyahu koalisyonunun, yargının yetkilerini kısıtlayan ve hükümeti yargı mensuplarının seçiminde söz sahibi haline getirecek değişiklik teklifine eleştiriler yöneltti.

İsrail basınındaki haberlere göre, Başsavcı Miara, hükümetin hazırlamayı planladığı yeni yargı düzenlemesi teklifine karşı itirazlarını 112 sayfalık bir metinde dile getirdi.

Yasa teklifinin erkler arasındaki kuvvetler ayrılığına büyük zarar vereceğini savunan Miara, kaygılarının "güçler ayrılığı, yargının bağımsızlığı ve bireysel haklarının korunması" üzerinde toplandığını paylaştı.

Söz konusu yargı düzenlemesiyle hükümetin "geniş ve neredeyse sınırsız yetkiye" kavuşacağını aktaran Miara, bu teklifin İsrail'in "bir Yahudi demokrasisi" olma yönündeki statüsünü bozacağı değerlendirmesini yaptı.

Miara, görüşlerini aktardığı metinde, "Demokrasi çoğunluğun hükmettiği prensip üzerine kuruludur. Ancak bu insan haklarına zarar vermesi sonucu kesin; iktidarın sınırsız güce sahip olamayacağı gerçeğiyle eşleşmeli." ifadelerine yer verdi.

YARGI REFORMU

İsrail Adalet Bakanı Yariv Levin, 5 Ocak'ta Yüksek Mahkemenin yetkilerini sınırlandıran, yargının, hakimlerin seçimi üzerindeki etkisini azaltan bir yasa planladıklarını duyurmuştu.

Netanyahu başbakanlığındaki koalisyon hükümetinin, yargının bazı yetkilerini Meclis'e devretmeye yönelik hamleleri, Yüksek Mahkeme başta olmak üzere hükümet ile İsrail yargı mekanizması arasında gerilime yol açmıştı.

Ülkedeki en yüksek yargı mercii olarak görev yapan İsrail Yüksek Mahkemesi, anayasa taslağı olarak kabul edilen "temel yasalara" aykırı olduğu gerekçesiyle Meclis'in çıkardığı kanunları bozma yetkisine sahip.

Netanyahu hükümeti, açıkladığı yargı düzenlemesinde, Meclis'in çıkardığı kanunları bozma yetkisinin Yüksek Mahkemenin elinden alınacağını belirtmişti.

Yeni plana göre koalisyon hükümeti, İsrail'de yargı mensuplarını atama komitesinde şu an 9 olan üye sayısını 11'e çıkaracak ve bu üyelerin 7'sini kendi seçecek. Bu üye çoğunluğu, hükümetin, yargıçların atanmasında tek söz sahibi olacağı anlamına geliyor.

Hükümetin yasa teklifine karşı dört hafta boyunca cumartesi günleri başkent Tel Aviv başta olmak üzere birçok kentte on binlerce İsrailli, sokaklara inerek kitlesel gösteriler düzenlemişti.