Netanyahu, binlercesi Kudüs’teki evinin çevresinde toplanan göstericileri “anarşi ve şiddete” karşı uyardı. Tam bir kaos ve şiddetli tutuklama sahneleri, münhasıran değilse bile büyük ölçüde Başbakanın kendisiyle bağlantılı olan bir siyasi krizin eşiğinde olan ülkede çoktan günlük olaylar haline gelmişti.

İçeride giderek artan problemlerd nedeniyle dikkatleri dağıtmayı başaramayan Netanyahu, bir süredir Lübnanlı direniş grubu Hizbullah ile yüzleşmek için şartları zorluyordu. Ancak son çatışmaların ardından İsrail medyası İsrail-Lübnan sınırında şiddetli bir çatışmanın gerçekleştiği iddiasını yalanlayınca bunda da başarısız oldu.

Hizbullah, İsrail’in Hizbullah’ın nüfuzlu üyesi Ali Kamil Muhsin’i öldürmesine verilecek cevap için yeri ve zamanı İsrail’in değil kendilerinin belirleyeceği noktasında ısrarcı.

Muhsin, Şam Uluslararası Havalimanı’nın çevresini hedef alan bir saldırıda öldürüldü. Bu, muhtemelen Netanyahu’nun dikkatleri sorunlu bir koalisyon ve yolsuzluk soruşturmasından, İsraillileri her zaman birleştiren bir konuya çekmek amacıyla yapmış olduğu bir hamleydi.

İsrail’deki kargaşa yalnızca iktidarda kalmak ve yolsuzluğun hesabını vermemek için kamuoyunu, medyayı ve siyasi bazı grupları manipüle eden inatçı ve bölücü bir liderle ilgili değil.

Bölünmüş Koalisyon

İsrail, köşeye sıkışmış durumdaki Netanyahu’nun ve birlikte koalisyon kurduğu merkez eğilimli parti Kahol Lavan (Mavi Beyaz) başkanı Benny Gantz’in de ötesinde bir siyasi meşruiyet krizine maruz kalıyor.

Başbakan Netenyahu ve Kahol Lavan (Mavi Beyaz) başkanı Benny Gantz

Netanyahu’nun partisi Likud ve Gantz’ın partisi Kahol Lavan’ın geçen Nisan’daki siyasi ittifakı temelde beklenmedik ve tuhaf bir karardı. Nihayetinde Netanyahu’yu devirmek için bir yıldan az bir sürede üç genel seçime girmeyi göze alan Gantz’ın, başdüşmanıyla ittifak kuracağı haberi, Netanyahu karşıtı grupları derinden sarsmış ve Gantz’ın ortakları Yair Lapid ve Moshe Ya’alon’u partiden ayrılma kararına sürüklemişti.

Ancak sağ ve merkez partiler arasındaki bu yeni koalisyon, kurulduktan kısa bir süre sonra işlevsiz hale geldi. İsrail’in siyaseten kolay evliliği çirkin bir boşanma ile sonuçlanacak gibi görünüyor.

Netanyahu ve ana koalisyon ortağı arasındaki çatışma, Knesset’te (parlamentoda), manşetlerde ve sokaklarda dahil olmak üzere artık İsrail’deki siyasi hayatın her alanında hissediliyor.

Yeni hükümet, İsrail’in en çalkantılı yıllarından sonra göreve geldiğinde, ruh halleri en azından artık daha sakindi. Netanyahu ve Gantz, Filistin'de Batı Şeria’nın en az üçte birini yasadışı olarak ilhak etmek istedikleri konusunda mutabık görünüyordu. İsrail’in sağcı kesimi oldukça sevinçliydi ve merkez de etkilenmiş görünüyordu.

Ancak ilhak planına verilen uluslararası yanıt Netanyahu’yu 1 Temmuz tarihini yeniden düşünmeye itti. İlhak süresiz olarak ertelenince, Netanyahu’nun İsrail halkı arasında sönmüş olan popülaritesini tam da en çok ihtiyaç duyduğu anda canlandıracak hamlesi elinden alınmış oldu.

19 Temmuz’da Netanyahu’nun yolsuzluk davası yeniden başladı. Başbakan, açılış oturumuna bizzat katılmamış olsa bile kendisinin ‘’güçlü lider’’ imajı zarar görmüştü.

İlhak planını çoktan kabul etmiş olan Gantz, riskli politik hareketlerle kendisini ilişkilendirmeyecek kadar zekiydi. Bu hamlenin siyasi riski, başarısız bir siyasi planla hareket eden Netanyahu’ya -başka bir seçenek sunmamak suretiyle- bırakılmıştı.

Köşeye sıkışmış “ortağına” saldırmak için fırsat kollayan Gantz, aradığı şansı İsrail gazetesi Haaretz’de yayınlanan bir haberde buldu.

Bütçe Komplosu

22 Temmuz’da Haaretz gazetesi, “Netanyahu, Başbakanlığı ortağı Savunma Bakanı ve Kahol Lavan Parti sözcüsü Benny Gantz’a bırakmasına yönelik baskılara maruz kalmamak ve böylece yolsuzluk davasıyla ilgili 'hukuki davalara' katılabilmek için 2020 bütçesini evet demedi ve 18 Kasım için genel seçim çağrısı yapmaya karar verdi.” dedi.

İddiaya göre Netanyahu, Başbakanlık koltuğunu yalnızca zaman kazanmak, kendisinin kaybedeceği ve yolsuzluk davasına karşı siyasi ağı olmadan savunmasız kalacağı dördüncü bir seçime girmemek için Gantz ile paylaşmayı kabul etmişti.

Bir başka husus, seçim riskine rağmen Netanyahu, Kahol Lavan Partisi’nin elinden Adalet Bakanlığını almak istiyor. Zira Adalet Bakanlığını elinde tutan hangi siyasi güçse, Netanyahu’nun İsrail mahkemelerindeki kaderini de o elinde tutuyor demektir. Böylesine güçlü bir siyasi kartı Gantz’ın elinde bırakmak, ne Likud ne de Netanyahu için razı gelebilecekleri bir konu değil.

Dolayısıyla Likud, bütçe anlaşmasının sadece bir yıl süreceği konusunda ısrarcı olurken, Kahol Lavan iki yıllık bir dönemi kapsaması konusunda kararlı. İsrail medyasına yansıdığı gibi Likud komplosu, Likud Maliye Bakanı İsrail Katz’ın bir sonraki bütçe müzakerelerini sağ ve merkez koalisyonunu ortadan kaldırmak için kullanmayı planlamasını içeriyor. Böylece, yeni bir seçim talep edebilecek ve Gantz’ın Birlik Hükümeti gereğince Netanyahu sonrası başbakanlık yapmasını engelleyebilecekler.

Sahte Demokrasinin Krizi

Ancak kriz Netanyahu ve Gantz arasındaki anlaşmazlıktan daha büyük. İsrail uzun zamandır “Orta Doğu’daki tek demokrasi” olmakla gurur duysa da gerçek şu ki İsrail demokrasisi yalnızca Yahudilere hitap ediyor ve geri kalan herkese karşı ayrımcılık yapıyor.

Bununla birlikte, son zamanlarda artık İsrail’deki kurumsallaşmış ırkçılık ve ırksal ayrımcılık kurnaz politik söylemlerle maskelenemiyor. Özellikle Netanyahu, İsrail’i bugün olduğu gibi sağcı, şovenist ve ırkçı bir yurt haline getirme sorumluluğunu üstlendi.

İsrail'de Hükümetin, Filistinlilere yönelik sistematik saldırılarını destekleyen bir gösteride, sıradan bir vatandaşın, Filistin'e yapılan zulmü kutlayan ''hepsini öldür'' manşetiyle gösteride boy göstermesi, İsrail toplumunda ırkçılığın hangi boyutlara ulaştığı hakkında da fikir veriyor.

Netanyahu’nun İsrail’in Yahudi vatandaşları tarafından tekrar tekrar seçilen, en uzun süre görev yapan Başbakanı olması, İsrail liderinin toplumun hem bir izdüşümü, hem de bir bütün olarak yine toplumu etkileyen daha büyük rahatsızlıkların bir yansıması olduğunu gösteriyor.

Tartışmayı Netanyahu’nun birçok başarısızlığına indirgemek doğru olabilir ancak şunu kabul etmek gerekir ki, yozlaşmış liderler sadece yozlaşmış toplumlarda ve sağlıksız siyasi sistemlerde var olabilirler. İsrail, artık herkesçe bilinen gerçeğin mükemmel bir somutlaşmış örneği.

*Ramzy Baroud tarafından, Middle East Monitor için kaleme alınan bu makale, Hasan Nurhan Çelik tarafından ortadoguhaber.com için tercüme edilmiştir.