Rusya-Ukrayna savaşı sonrası enerji üssü olmaya çalışan İran, Irak petrollerinin Türkiye üzerinden ihracatını engellemek için terör eylemlerini artırmaya başladı. İran, Irak yönetimini de tehdit ediyor.

Irak petrollerinin ihracı ile ilgili her adımda İran kaynaklı terör eylemleri ön plana çıkıyor. Zira Irak’ın yeniden petrol pazarına girmesi, ambargo altındaki İran’ın elinde tuttuğu petrol kozunu biraz daha zayıflatıyor. Bu nedenle Irak petrollerinin ihraç edileceği boru hatlarının bulunduğu bölgelerde ve petrol anlaşması yaptığı ya da yapmak üzere olduğu ülkelerin hinterlandında İran’ın arkasında olduğu terör eylemleri her geçen gün artıyor. Suriye, Irak, Filistin, Yemen, Umman, Ermenistan, Azerbaycan, Pakistan, Afganistan hatta Türkiye… Aklınıza gelen her yerde bütün terör eylemlerinin ya arkasında ya da yanında İran var. Bütün eylemlerini sözde İsrail düşmanlığı üzerine kurgulayan İran’ın attığı her adım ise Türkiye’ye zarar veriyor.

DEAŞ’I MARKA YAPTILAR

Daha dün gibi hafızalarımızda… Arap baharı olarak Orta Doğu'yu kasıp kavuran halk hareketlerinin yaşandığı 2011 yılında Hollywood benzeri tanıtım filmleriyle Irak'ta üretilip Suriye’de kullanışlı hâle getirilen DEAŞ sahneye çıkarıldı. Örgüt tek bir kurşun dahi atmadan Musul'u ele geçirdi. Bunun İran’la ne alakası var diyebilirsiniz. Olayın sırrı sonradan dönemin başbakanı Maliki’nin itirafları ile ortaya çıktı. Maliki, İran’a hâkimiyet alanı açılması, Şii örgüt Haşdi Şabi’nin oluşumu ve petrol alanlarını kontrol altına alması için DEAŞ’a yol verildiğini itiraf etti. Aynı DEAŞ bir sonraki hamlede İran’ın, hatta Rusya, ABD, İngiltere ve Fransa’nın Suriye girmesine neden oldu. Yetmedi PKK’nın YPG tabelası ile burada üremesini sağladı. Bütün bu ülkelerin eylemleri Türkiye’ye terör faaliyeti olarak yansıdı. İran’ın bütün bu kötülükleri yapmasının temelinde hem Şii hilali hem de enerji hesabı olduğu, aslında hedefin de Türkiye olduğu herkesçe malum. Kısa kısa örneklerle anlatacak olursak;

O CEO’YU VURDULAR!

13 Mart 2022 günü Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi’nin başkenti Erbil’de iki ayrı mahalleye füze saldırıları gerçekleşti. Kuzey Irak’ın enerji sektöründeki nüfuzlu yöneticisi, Kar Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Baz Kerim Berzenci’nin evinde hasar oluştu. Füzelerin İran’dan fırlatıldığını açıkladı. Birkaç saat sonra İran Devrim Muhafızları saldırıyı üstlendi. Açıklamada, saldırının hedefinin MOSSAD’a ait 'Stratejik Merkez' olduğu belirtildi. İki gün sonra ise İran Sipahiler Ordusu bir bildiri yayınladı. Bildiride; İsrail'in Irak'taki üslerinin nokta vuruşu yapan füzelerle hedef alındığını, İsrail'in her saldırısına daha güçlü misillemelerde bulunacakları ifade edildi. İran Vatan-i Emruz gazetesinin manşetinde ise “Tebriz’den yapılan saldırı Erdoğan’ı salladı” cümlesi yer aldı. Mesaj oldukça açıktı; 20 Ocak’ta İran’dan gelen doğalgaz akışının kesilmesinden hemen sonra, IKBY Başkanı Neçirvan Barzani, 2 Şubat 2022’de Ankara’da Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bir araya geldi. 9 Şubat’ta, IKBY Parlamentosu Enerji Komisyonu Başkanı Ali Hama Salih, 2025 yılında Türkiye’ye doğalgaz satmaya başlayacaklarını duyurdu. Doğalgaz boru hattı ağı için sözleşme imzalanan şirket ise KAR Grup'tu. Erbil’e füze saldırısında konutu bombalanan Şeyh Baz Kerim al-Berzenci, Kar Şirketinin CEO'suydu. Barzani bölgesinde doğalgaz boru hatlarının yapımı için çalışmalara başlandı. Türkiye’ye doğalgaz ulaştırılabilecek iki doğalgaz sahasının işleticisi BAE’nin Crescent Petroleum ve Dana Gas adlı şirketleri. Yani İran’ın Yemen’de karşı karşıya geldiği BAE.

PKK DESTEĞİNİ GİZLEMİYOR

İran, Türkiye ile Kuzey Irak Yönetimi arasındaki ilişkilerden rahatsızlığını hiçbir zaman belli etmekten hatta Türkiye’ye yönelik terörist eylemlerde bulunun PKK ile iş birliği yapmaktan kaçınmadı. Öyle ki Türk ordusunun PKK’dan temizlediği Afrin’in hemen karşısında İran üssünün bulunduğu noktaya terör örgütünün paçavralarının asmaktan bile çekinmedi. Türkiye’nin Suriye operasyonlarına ise karşı çıkanların en başında ise yine İran var.

EASTMED BİTTİ, İRAN PANİKLEDİ

Bir başka önemli konu ise şüphesiz ki EastMed. ABD’nin Türkiye’yi dışlayan Doğu Akdeniz Boru Hattı’na (EastMed) desteğini birkaç ay önce çekmesi ve Türkiye’nin Avrupa’ya gidecek enerji için vazgeçilmez bir enerji koridoru olması, birçok hesabı altüst etti. Rusya ve İran’a olan doğalgaz bağımlılığını azaltmak isteyen Türkiye, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nden doğalgaz tedarik etmek istiyor. Türkiye, ihtiyaç duyduğu doğalgazı Kuzey Irak’tan tedarik etmenin ve ihtiyacından fazlasını da Avrupa Birliği ülkelerine satmanın hesaplarını yapıyor.

UKRAYNA’YI FIRSAT BİLDİ

Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı sonrasında Batı’nın Rus petrol ve doğalgazına yönelik ambargosu, yeni tedarikçi ülkelere olan ihtiyacı gösteriyor. Ukrayna’daki savaş sebebi ile Avrupa Birliği, ciddi ekonomik zorluklarla karşı karşıya. İran, Batı sanayisinin ihtiyacı petrol ve doğalgaz arzını karşılamak için rafta bekleyen nükleer anlaşmayı yeniden gündeme getirdi. Anlaşma olması, ambargonun kalkması hâlinde Batı’nın ihtiyacı olan enerjiyi karşılayabileceği mesajını çeşitli platformlarda sık sık dile getirdi. Bu durumda da yine Türkiye ön plana çıkıyor. Türkiye, Ukrayna-Rusya savaşından sonra Avrupa Birliği ülkelerini kara kara düşündüren enerji açığı krizini Irak enerjisi ile fırsata dönüştürebilir.

IRAK HÜKÛMETİNE BASKI

Kuzey Irak Yönetimi'nin doğalgazını ve petrolünü ihraç etme konusunda Türkiye ile görüşmeler yapması İran merkezli odakları öfkelendiriyor. Özellikle Irak’ın kuzeyinde terör örgütüne yönelik her operasyonu siviller hedef alınıyor diyerek algı operasyonuna çeviren, bununla da yetinmeyip proxy saldırılar tertip eden İran, son provokasyonunu da Zaho’da gerçekleştirdi. Kameraların bile hazır olduğu saldırıyı Türkiye’nin yaptığı yalanını PKK ile birlikte kısa sürede dünyaya servis ettiler. Mühimmatın Türk ordusu envanterinde olmadığı gerçeği kısa sürede ortaya çıkınca tepkiler yerini sessizliğe bıraktı.

İRAN DEVDE DIŞI KALIYOR

Orta Doğu petrolleri Avrupa ülkeleri ve ABD açısından oldukça önemli. Türkiye’nin özellikle İsrail, Birleşik Arap Emîrlikleri ve Suudi Arabistan ile ilişkilerini yumuşatmaya başlaması, Orta Doğu’daki yeni iş birliklerine kapı açabilecek nitelikte. Bu konuda Irak’ta da İran’ın baskısını dengeleyebilecek bir durumun ortaya çıkması, İran’ı bölgesel denklemde zor durumda bırakacak. Irak’taki 5 terminalden biri olan ve Türkiye’den de geçen Kerkük-Ceyhan Ham Petro Boru Hattı, Irak’ın en büyük ihracat hatlarından biri. Bu hat tam kapasiteyle çalışamıyor. Kerkük’ten İsrail’in Hayfa Limanı’na, Suriye’nin Banyas Limanı’na uzanan hatlar da kapalı. Kerkük-Banyas Petrol Boru Hattı ABD’nin 2003 yılında Irak’ı işgaliyle birlikte tekrar kapandı. Bu hattın 2011’den bu yana Suriye’de devam eden savaşla birlikte kısa vadede açılması mümkün görünmüyor. Bir de bu bölgelerin İran tarafından kontrol edildiği dikkate alınırsa bir tek boru görmek bile imkânsız olabilir. Sonuç olarak kendi ülkesinde 35 milyon Türk olmasına rağmen sınır komşusu Türkiye’nin karşı cephesinde yer alan, yine Kuzeyinde Azerbaycan ile akrabalıkları olan birçok vatandaşı olmasına rağmen Karabağ savaşında Azerbaycan yerine Ermenistan’ın yanında yer alan İran’ın “acem oyunları” dizisi sürdürülebilir değil. Molla rejimin kukla yöneticiler eliyle yürüttüğü terör politikasının İran’a geri dönmesi an meselesi.