İranda 22 yaşındaki Mahsa Amini’nin şüpheli ölümü ile başlayan protestolar büyük çaplı isyana dönüştü. Ülkenin 100’ü aşkın yerleşim biriminde devam eden gösterileri fırsata çevirmek isteyen ayrılıkçı terör grupları Komele, İKDP (İran Kürdistan Demokrat Partisi) ve PKK harekete geçti. İran resmî makamları, özellikle Irak sınırından yoğun sevkiyat yapıldığı bilgisini paylaştı ve bazı terör örgütü mensuplarının yakalandığını duyurdu. Bunun ardından İran ordusu, Irak sınırındaki Bradost ve Sidekan bölgelerinde Berbizin, Seqer, Geruy Singan ve Derhoren’in de aralarında olduğu çok sayıda noktayı bombaladı. Tebriz Araştırmalar Enstitüsü Başkanı Ali Rıza Heyet, gerilimin arttığı ülkede Türk bölgelerinin ağır tehdit ve tehlike altında olduğunu belirtti. Tebrizli akademisyen Heyet “Urumiye, Makü, Salmas, Sunduz, Hoy, Memetyar gibi Türk şehirlerinde yüz binlerce insanımız silahsız ve savunmasız durumda. PKK ve paralel örgütler bu bölgeleri kendi korsan haritaları dahilinde gösteriyor ve buralarda ağır katliamlar yaşanabilir. Acilen bu yerleşkelere dönük tedbirler alınmalı” uyarısında bulundu.

TERÖR KORİDORU PEŞİNDELER

Tebriz Araştırmalar Enstitüsü Başkanı Rıza Heyet, İran rejiminin halk kitleleri ile bağını tamamen kopardığı tespitinin ardından “Bu ayaklanma bastırılsa dahi ülkede istikrar ve barış zemini yok oldu. Rejimin varlığını sürdürmesi çok zor. Sokaklar çok daha güçlü isyan dalgaları ile Hamaney iktidarını sarsmaya devam edecek. Biz bu noktada genel İran halkı ile birlikte elbette kendi halkımızın güvenliğini düşünmek zorundayız. Kürt orjinli PKK ve türevi terör grupları öncelikle kendilerinin merkez üssü olarak gördükleri Türk şehri Urumiye’yi ele geçirmek istiyor. Öte yandan tıpkı Irak’ın kuzeyi ve Suriye’nin doğu ve kuzeyinde olduğu gibi bir terör koridoru oluşturmanın hesaplarını yapıyorlar. Zaten Rojhilat dedikleri İran Kürdistanı haritasında nüfusunun büyük çoğunluğu Türk olan Hoy, Makü, Salmas, Urumiye, Dikentepe, Soyukbulak, Üçneviye, Sunduz, Mehmetyar gibi kentleri kendilerine ait gibi gösteriyorlar. Biz bu oyunu Irak’ta ve sonrasında Suriye’de gördük. Türkiye-İran sınırına yerleşerek oluşturmak istedikleri terör koridoruna hiçbir biçimde izin verilemeli. Aksi hâlde İran’ın sınır şehirlerindeki silahsız, korumasız Türkler çok büyük bedeller öder. Bir an önce buralar ile ilgili tedbirler alınmalı” diye konuştu.

İRAN AĞIR BEDELLER ÖDEYECEK

İran’ın yıllardır hem Türkiye hem de Azerbaycan’a yönelik hasmane politikalar uyguladığını belirten Rıza Heyet “Şu an bir çok açıdan sıkışan rejim bir yanı ile Türklere karşı izlediği politikaların bedelini ödüyor ve bundan sonra da daha büyük bedeller ödeyecek. Tahran rejimi çok uzak olmayan bir gelecekte Türkiye’nin kapısını çalacak ve yardım dileyecek. Çünkü Şii yayılmacılığı adına hem bütün bölgeyi kendisine düşman hâle getirdi hem de içeride bütün güvenirliğini kaybetti. Bundan sonra daha büyük olaylarla sarsılacak olan molla yönetiminin varlığını sürdürme ihtimali her geçen gün azalıyor” ifadelerini kullandı.

Güney Azerbaycan Türklerinden araştırmacı Mesut Haray ise PKK’nın korsan koridor ajandasında Nahçivan-Azerbaycan sınırlarını da kapatmak olduğunu belirtti. Haray, İran’ın yıllardır PKK-PEJAK’ın Urumiye, Çaldıran, Salmas, Makü ve Hoy’da eğitim kamplarına göz yumduğunu, son Karabağ zaferinden sonra ise Nahçıvan-Azerbaycan-İran arasında Cirmi, Bilesuvar, Hıyav, Mugan bölgelerine PKK-PEJAK unsurlarını yerleştirdiğini anlattı. Haray “Son dönem bu bölgelere dönük yoğun bir Kürt göçü yaşanıyor. Bununla birlikte PKK-PEJAK’a kamp alanı tahsis ediliyor. İran’da merkezi otoritenin zayıflaması ya da ortadan kalkması hâlinde Ağrı-Van sınır hattının İran tarafında Üçneviye’den başlayarak Selmas, Hoy, Urumiye’den Şot’a kadar uzanan bölgeleri ele geçirme planları yapıyorlar. Bununla birlikte Irak’a çıkan Serdeşt, Bane, Mahabad, Piranşehir, Serdeşt güzergâhını da KYB ve KDP ile müşterek kontrol edecekler. Kısacası hem Türkiye’nin İran’la bağı koparılacak hem de İran’da yaşayan Azerbaycan Türklerinin tüm Türk dünyası ile temas noktalarını kontrol edecekler” dedi.

YENİ BİR GÖÇ DALGASI BAŞLAR

Tebriz Araştırmalar Enstitüsü Başkanı Rıza Heyet, PKK ve diğer Kürtçü yapılanmaların hâle hazırda Güney Azerbaycan halkını karşılarına almak istemediği hatırlatmasında bulundu ve “Bölgede yakın dönem tıpkı Irak ve Suriye’de olduğu gibi terör örgütü elebaşısı Öcalan’ın posterleri açılır” diye konuştu. Heyet; sahada yaşananlara dair görüşlerini şu sözlerle özetledi: İran coğrafyasında bir Kürdistan devleti kurma projesinin hayata geçirilmeye çalışıldığını çok net görüyoruz. Şayet bu proje ileri safhalara taşınır ise her şeyden önce yeni ve çok güçlü bir göç dalgası gerçeği ile yüzleşiriz. Türkiye’nin doğu sınırları bir defa daha güvenlik zaafı yaşar. Suriye’de yakın dönem maruz kaldığımız durumların yaşanmaması için Türk yoğun şehirlere güvenlik tedbirleri alınmalı. Türkiye kendi sınır hattı ve Güney Azerbaycan’da yaşayan Türklere dönük güvenlik amaçlı adımlar atmalı. Hatta tampon bölgeler kurmalı. Plan ve olayların nereye gideceği belli. PKK-PEJAK yayılmacılığının devam edeceği açık bir biçimde görülüyor.