Irak’ta genel seçimlerin yapılmasına altı aydan az bir zaman kala ülkede tartışmalar yoğunlaştı. Ülkedeki ‘seçim işlerini yürüten’ Yüksek Seçim Kurulu’nun seçim tarihinin 16 Ekim’e ertelenmesi önerisinin yanı sıra Ekim hareketinin beş yeni oluşumla seçimlere katılması gündeme geldi.

Irak’ta Ekim 2019’daki protestolar sonrası ortaya çıkan beş yeni oluşum, ülkenin orta ve güney kentlerinden Irak parlamentosu seçimlerine katılacaklarını açıkladı. Ekim hareketi, 7 bin kişinin öldürüldüğü olaylar sonrası Adil Abdülmehdi hükümetini istifaya zorlayan ve erken seçime gidilmesini sağlamasıyla biliniyor.

Ekim Hareketi sonrası ortaya çıkan siyasi parti ve oluşumlar Yüksek Seçim Komisyonu'ndan ruhsat aldı. Yerel haber sitelerine göre bunlar; Başbakan Mustafa El-Kazımi'nin desteğiyle oluşturulan Teyyaru’d-Devle yanı sıra, İmtidad hareketi, ‘Hirak 25 Tişrin’ (25 Ekim Hareketi) ve Cebhetu Tişrin (Ekim Cephesi).

Ekim hareketi ölü mü doğdu?

Bu oluşumların ülkede yaklaşan milletvekili seçimlerindeki başarı şansını değerlendiren akademisyen ve siyasi analist Dr. Fadıl El-Bedrani, Arabi 21’e verdiği röportajda, ”Üç grup, halk hareketinden ortaya çıkan siyasi varlıkların oluşumunu şimdiden ilan etti. Bunlar daha önce Bağdat, Nasıriyye, ve Müsenna hareketine dahildi.” ifadelerini kullandı.

Bedrani, "Bu oluşumlar son zamanlarda ortaya çıktı. Seçim programlarını açıkladılar ve seçime girdiler. Ancak halktan olumsuz tepki aldılar. Halk, bunları seçmenlerin oylarını çalmaya çalışan partiler olarak kabul etti. Halk onları daha görür görmez reddetti.” dedi.

Bedrani, bu oluşumların ölü doğduklarına inanıyor.

Bedrani’ye göre Irak halkı, siyasi güçlere karşı kendi ekonomik ve siyasi haklarını talep eden temsilciler olarak gördü bu oluşumların şimdi siyasi güçlerin bir parçası haline gelmesi nedeniyle kendilerini bitirdiğine inanıyor.

Bedrani, “2018'deki seçimlere katılma oranı yüzde 20'ye dahi ulaşmamıştı. Halkın ruh hali seçimlere katılmayı tamamen reddediyor. Bence bu oran önümüzdeki seçimlerde en fazla yüzde 30'a yükselebilir.” diye konuştu.

Bedrani’ye göre siyasi partiler, Yüksek Seçim Komisyonu ve BM tarafından 16 Ekim tarihine ertelenmesi beklenen seçimleri sokağın gözünde kabul edilebilir hale getirebilir ve bu durumda seçimlere katılımda az bir artıştan söz edilebilir.

Yüksek Seçim Komisyonu, Pazar günü yaptığı açıklamada 6 Haziran'da yapılması planlanan erken seçim tarihini 16 Ekim 2021'e ertelemeyi önerdi.

‘Halk biyometrik kimlik kartı almak için seçimlere katılmak isteyecektir’

Öte yandan Dr. Fadıl El Bedrani’nin tam tersi yönde görüş veren siyaset ve hukuk uzmanı Tarık Harb, "Halkın yaklaşık yüzde 80’inin seçimlere katılabileceğini" söyledi.

Arabi21’e konuşan Harb, Iraklıların seçimlere katılımını yüzde 20’lerden 80’lere çıkaracak asıl nedenin halkın bilgilerini güncelleyerek ‘biyometrik kimlik kartı’ alma arzusuna bağladı.

Seçimlere katılımdaki bu beş katlık artış beklentisi, Yüksek Seçim Komisyonu’nun kimlik bilgilerini son güncelleme tarihini uzatmasına paralel yeni bir gelişme olarak kabul edildi.

Bununla birlikte Harb, geleneksel siyasi partilerin Irak halkının nazarında çok etkisi olmadığını belirterek, seçimlere yüksek katılım olmasının yeni oluşumlara zafer ve ilerleme için daha güçlü fırsatlar vereceğini belirtti.

Siyasi uzman, yeni siyasi oluşumların mezhepsel ve etnik çizgilere dayanan geleneksel siyasi partilerin olmayacağını, bu anlayışta olanların da Irak halkı tarafından bilindiğini vurguladı.

Harb, 2018 seçimlerinde kanıtladığı gibi halkın mevcut geleneksel partilere güvenindeki düşüş göz önüne alındığında, yeni partilerin potansiyel bir ilerleme fırsatına sahip olduğuna işaret etti.

Irak hükümeti, Yüksek Seçim Komisyonu'nun tarihini erteleme önerisiyle ilgili tutumunu henüz açıklamadı. Ancak Başbakan Mustafa El Kazımi, seçimlerin belirlenen 6 Haziran tarihinde yapılmasından geri adım atmayacağını defalarca vurguladı.

Yüksek Seçim Komisyonu, Pazar günü yaptığı açıklamada 25 milyondan fazla seçmenin seçimlere katılma hakkı olduğunu duyurdu. Irak Planlama Bakanlığı geçen hafta ülke nüfusunun 40 milyon 150 bin kişi olduğunu açıklamıştı.