İngiltere Savunma Bakanı Ben Wallace, Spectator dergisine yaptığı açıklamada, "Yaptığımız insanları kandırmak. Ukraynalılar bunun farkında.” dedi.

Rusya, binlerce askeri Ukrayna'nın doğu sınırlarına yaklaştırarak Batılı güçlerin Devlet Başkanı Vladimir Putin'i gerginliği hafifletmeye çağırmasına yol açtı.

Moskova saldırı planlarını reddetti ve ABD ile acil görüşmeler istedi.

Cuma günü Rusya, ABD liderliğindeki NATO’nun Doğu Avrupa ülkelerindeki faaliyetleri konusunda katı sınırlamalar istedi.

Wallace, Ukrayna'nın NATO üyesi olmadığını, bu nedenle kimsenin Rusya'ya meydan okumak için Ukrayna'ya asker göndermesinin pek olası olmadığını söyledi.

"Bu yüzden Putin'e bunu yapma demek için diplomatik olarak elimizden gelenin en iyisini yapıyoruz" diyen bakan, "ağır ekonomik yaptırımların" en olası caydırıcılık biçimi olduğunu da sözlerine ekledi.

RUSYA İLE UKRAYNA ARASINDAKİ SORUNUN TEMELİ NEDİR?

Rusya ile eski bir Sovyetler Birliği ülkesi olan Ukrayna'nın arası, Kiev yönetiminin Avrupa Birliği (AB) ile yakınlaşması üzerine açıldı.

Kiev'de iktidara gelen Rusya yanlısı Viktor Yanukoviç, ülkenin Batı'ya yönelmesini engellemek için 2013 yılında AB Ortaklık Anlaşması'nı askıya aldığını açıkladı. Bu karar, Ukrayna tarihinde derin krizlerin başlangıcı oldu.

2013 yılını "meydan olayları" ile uğurlayan Ukrayna yeni yılı iç karışıklıkla karşıladı. Bağımsızlık Meydanı'nda aylarca toplanan binlerce Batı yanlısı Yanukoviç'in kararını protesto etti. Rusya yanlılarının da sokaklara çıkmasıyla zaman zaman çatışmalar yaşandı. Olayların kontrolden çıkması üzerine dönemin Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç, Rusya'ya kaçmak zorunda kaldı. Coğrafi olarak Avrupa ile Rusya arasındaki Ukrayna'nın insanları da Rus ve Batı yanlıları olarak kutuplara bölündü.

Olaylar Kırım ve Donbas'a sıçradı. Kırım Parlamentosu askeri üniformalı, üzerlerinde hiçbir sembol ya da simge bulunmayan "silahlı, yeşil adamların" baskısıyla Kırım’ın Rusya’ya ilhakını sağlayacak referandumu yapma kararı aldı. Yerli halk olan Tatarlar ve Ukraynalıların karşı çıkarak katılmadığı 16 Mart 2014'teki tartışmalı referandumun ardından Kırım, Rusya tarafından yasa dışı ilhak edildi. Rusya yanlılarının işgali Kırım'la da kalmadı. Ukrayna'nın doğusundaki şehirlerde Rusya yanlısı ayrılıkçılar sözde devletlerini ilan etti. Donbas denilen bölgede Rusya yanlılarının yasa dışı yönetimleri yaklaşık 7 yıldır sürüyor.

SON GERGİNLİK NASIL BAŞLADI?

Fransa’nın başkenti Paris’te 9 Aralık 2019’da, 3 sene aradan sonra Normandiya Dörtlüsü Liderler Zirvesi yapıldı. Ukrayna, Rusya, Almanya ve Fransa devlet başkanlarının katılımıyla gerçekleşen zirvede, tam ateşkes ve Minsk Anlaşması'na bağlılık vurgusu yapıldı.

Zirveden sonra azalan çatışmalar, kısa süre sonra daha da alevlendi. Krizin çözümüne ilişkin Rusya, Ukrayna ve AGİT'ten oluşan Üçlü Temas Grubu, 27 Temmuz 2020'den itibaren kapsamlı ateşkes kararı aldı. Bu kapsamda 2021 senesine kadar kapsamlı ateşkes ufak çaplı krizlere rağmen sürdürüldü.

Ancak bu yıl Rus ordusunun Ukrayna sınırına adeta askeri yığınak yapması, Donbas bölgesinde zaten hiçbir zaman bitmeyen çatışmaları yeniden artırdı. Rusya yanlısı ayrılıkçıların 26 Mart'ta 4 Ukraynalı askeri öldürmesi bölgedeki krizi zirve noktasına çıkardı. Saldırılar karşısında Ukrayna ordusunun tedbirlerini artırması üzerine Rusya, sınıra ve ilhak edilen Kırım'a asker yığdı.

Ukrayna Genelkurmay Başkanı Ruslan Homçak, 30 Mart'ta Ukrayna Parlamentosundan yaptığı konuşmada, Rus Silahlı Kuvvetlerinin askeri tatbikat bahanesiyle Ukrayna sınırının kuzeyi, doğusu ve Kırım'da Rusya'ya ait 28 tabur birlik olduğunu söyledi. Homçak, bu durumun Ukrayna'nın askeri güvenliği için bir tehdit oluşturduğunu kaydetti.

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov ise "Rusya kendi toprakları içerisinde silahlı kuvvetlerini kendi takdirine bağlı hareket ettiriyor. Bu hiç kimseyi rahatsız etmemeli ve bu hiç kimse için tehdit içermiyor." ifadelerini kullandı.

Bu açıklamalardan sonra hem Moskova hem de Kiev Donbas çevresine askeri sevkiyatını artırdı.

Ayrıca, şubat ayında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in yakın dostu Viktor Medvedçuk'un kontrolünde olduğu iddia edilen 3 kanal Rusya tarafından finanse edildiği gerekçesiyle kapatıldı. Akabinde de Medvedçuk ve çevresine ekonomik yaptırımlar uygulandı. Bir yandan da ülkede kısa zaman önce Kırım'ı Kurtarma Stratejisi duyuruldu. Bu gelişmeler de gerginliğin artmasını sağlayan faktörlerden olarak görülüyor.