Danimarka 1951’de BM Mülteci Sözleşmesini ilk imzalayan ülke olmasına rağmen son zamanlarda sığınmacıları sınır dışı etmesiyle eleştirilerin odağında.

Danimarka'ya yedi yıl önce sığınmacı olarak giden Suriyeli mülteci Muhammed Maher yetkililerden ansızın gelen geri gönderme kararıyla çaresiz kalanlardan sadece biri. Suriye’de ki Beşar Esad rejiminin parmaklarını kestiği ve hakkında yakalama kararı olan Maher, birçokları gibi korkulu günler yaşıyor.

Maher’in kızı, Israa Raai Albalha (18) ise babasının sınır dışı edilme kararını sosyal medya üzerinden paylaşarak duruma tepki gösterdi.

Esad rejiminin işkence ve baskısından kaçmayı başaran Muhammed Maher 2015 yılında Danimarka’ya gidiyor ve bir yıl aradan sonra aile birleşim programı ile eşi ve kızına kavuşuyor. Yeni bir hayat kurmak isteyen aileye Danimarka hükümetinin aldığı geri gönderme kararı ile yıkılıyor. Aile alınan karara dahi itiraz edemiyor.

ÖLDÜRÜLMEKTEN KORKUYORLAR

Muhammed Maher’in oturum izni geçtiğimiz yıl Temmuz ayında kalıcı olarak iptal ediliyor. Karara itiraz hakkı bile reddilen Maher’in tüm çabaları ise sonuçsuz kalıyor. Maher’in kızı ve eşinin ülkedeki yasal konumları ise babaya bağlı olduğu için onların da ülkede kalmalarına izin verilmiyor. Maher’in kızı ve eşi bu süreci tekrar sığınma talebi yaparak çözüme ulaştırmaya çalışıyorlar. Böylece İsraa Raai, babası için bir itiraz sürecini de başlatmayı hedefliyor.

Maher ailesi gibi yüzlerce mülteci Danimarka’da geri gönderme merkezinde hayattan tamamen izole bir yaşam sürüyorlar. Danimarka hükümeti ise Suriye’de ki rejimin kontrolü altında olduğu bölgelerin ‘güvenli’ olduğu iddiasında. Bu iddiaya rağmen çoğu mülteci öldürülmekten korkuyor.

"İKTİDARDAKİ CELLATLAR HALA AYNI"

Muhammed Maher’in kızı İsraa tweetinde şu cümlelere yer veriyor:

"Babam Esad'ın hapishanelerinde işkence görmüş, 2 parmağı kesilmiş, diğer 2 parmağı da ezilmiş olmasına rağmen annem babam Suriye'ye sınır dışı edilecek. Danimarkalı yetkililer Suriye'nin güvenli olduğuna inanıyor ama iktidardaki cellatlar hala aynı.”

Sosyal Demokrat milletvekili ve Parlamentonun Göçmenlik ve Entegrasyon Komitesi üyesi olan Rasmus Storklund, "Geçici korumaya sahip oluyorsunuz ve artık korumaya ihtiyacınız kalmazsa, Danimarka'yı terk etmeniz gerekecek," diyerek ‘aşırı sağcı’ politikalarını savunuyor.

İnsan Hakları İzleme Örgütü tarafından yayınlanan ortak bir bildiride, "Suriye'nin hiçbir yerinde güvenli geri dönüş için şartların mevcut olmadığı" uyarısında bulunarak Kopenhag yönetimini kınadı.

Geçtiğimiz yıl Danimarka, AB’ye sığınma talebinde bulunanların üçüncü bir ülkeye aktarımı prosedürlerini belirleyen bir yasayı parlamentodan geçiren ilk ülke konumda yeraldı. Çıkartılan bu yasalara göre; sığınmacılar Danimarka sınırına başvuruyor, ardından diğer ülkelerdeki kabul merkezlerine transfer ediliyor ve başvuruları işleme alınırken bu merkezlerde bekliyorlar.