Lübnan Hizbullahı Genel Sekreteri Hasan Nasrallah, Binyamin Netanyahu liderliğinde kurulan yeni hükümetin "geçici İsrail varlığının düşüşünü hızlandırdığını" belirtti.

Nasrallah, İran'ın eski Devrim Muhafızları Ordusu Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani'nin ölümünün üçüncü yılında Hizbullah tarafından düzenlenen programda konuştu.

"Siyonistlerin, Mescid-i Aksa'ya, Müslümanların ve Hristiyanların kutsallarına saldırması, sadece Filistin'de değil, tüm bölgede durumu alt üst edecek." ifadelerini kullanan Nasrallah, Binyamin Netanyahu liderliğinde kurulan yeni hükümetin "geçici İsrail varlığının düşüşünü hızlandırdığını" kaydetti.

İsrail'le ülkesi arasındaki deniz sınırı çizimi konusunda da görüşlerini paylaşan Nasrallah, "Lübnan'daki angajman kurallarındaki herhangi bir değişikliği kabul etmeyeceklerini" söyledi.

Lübnan'daki Cumhurbaşkanlığı seçimlerine değinen Nasrallah, "Hizbullah'ı sırtından bıçaklamayacak bir Cumhurbaşkanı istediklerini aksi halde durumun iç savaşa gideceğini" ifade etti.

Ayrıca, İran'ın Lübnan işlerine müdahale ettiği yönündeki iddiaları yalanlayan Nasrallah, "İran sadece nükleer dosya üzerinde müzakere ediyor. Bölgenin dosyalarını müzakerelere sokmak isteyenler Amerikalılar.” şeklinde konuştu.

PROVOKATİF AKSA PLANI

Provokatif eylemleriyle tanınan İsrailli aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, bu sabah İsrail polisinin yoğun koruması altında Mescid-i Aksa'ya baskın düzenleyerek Harem-i Şerif'e girmişti.

“Yahudi Gücü” partisi lideri Ben-Gvir, 5 yıl sonra Mescid-i Aksa'ya giren görevdeki ilk İsrailli Bakan oldu.

Yeni kurulan hükümette bakan olmadan önce milletvekilliği döneminde de Ben-Gvir, Mescid-i Aksa baskınları, Filistinlilere yönelik şiddet eylemlerini teşvik etmesi ve ırkçı söylemleri nedeniyle sıkça adından söz ettiriyordu.

Mescid-i Aksa, İsrail ile Ürdün arasında 26 Ekim 1994'te imzalanan barış anlaşmasına göre Ürdün Vakıflar, İslami İşler ve Mukaddesat Bakanlığı'na bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresi'nin himayesinde bulunuyor.

Ancak Yahudiler, İsrail'in tek taraflı kararı ve bazı fanatik Yahudi örgütlerinin girişimleriyle, 2003'ten bu yana İslami Vakıflar İdaresinin izni olmadan polis eşliğinde kutsal mabede giriyor.