Modern Diplomacy adlı internet sitesinde yer alan yazıda Amjed Jaaved adlı yazar Hintli Müslümanlara yönelik soykırımı ele alıyor kaleme aldığı satırlarda.

Jaaved, Udupi eyaletinde bulunan Manipal Teknoloji Enstitüsü'nden bir profesörün, bir öğrenciye adını sorması ve ardından "Oh, sen Kasab gibisin" demesiyle başlayan satırlarla start veriyor yazısına Jaaved ve şöyle devam ediyor:

Ajmal Kasab, Hindistan'ın finans başkenti Mumbai'de 26 Kasım 2008'de düzenlenen “terör” saldırılarından hayatta kalan tek silahlı adamdı. 2012'de hüküm giydi ve idam edildi. Bu olay, Müslüman karşıtı propagandanın eğitimli insanların bile aklına sızdığını ortaya koyuyor.

SOYKIRIM UYARISI

Kendini soykırımın önlenmesine adamış küresel bir kuruluş olan Genocide Watch, Hindistan için iki uyarı alarmı yayınladı. Biri işgal altındaki Keşmir bölgesi için, diğeri Assam eyaleti için. Web sitesine göre, soykırımın erken aşamalarının ilerlediğine dair işaretler olduğunu belirtiyor STK ve uyarıda bulunuyor.

STK, akademisyen Dr. Gregory Stanton tarafından 1999'da kuruldu. Soykırım İzleme adlı STK'nın amacı, soykırımı tahmin etmek, önlemek, durdurmak ve cezalandırmak.

Örgüt tarafından yayınlanan en son soykırım uyarısı, Dr Stanton'ın Soykırımın 10 Aşamasına dayanarak soykırım sürecini tanımladığı işgal altındaki Keşmir içindi. Bu aşamalar ise şu şekilde sırlanıyor.

SOYKIRIM AŞAMALARI

Sınıflandırma: Fanatikler önce kendilerinin nesli tükenmekte olan bir tür olduğu ve diğerlerinin tehdit ettiği mitlere inanmaya başlar. Hindistan örneğinde, Hindular Hindistan nüfusunun yaklaşık yüzde 79'unu oluşturuyor. Çoğunluk oldukları için korkacak hiçbir şeyleri yok. Narendra Modi'nin Hindutva hükümeti onların çıkarlarını korumak için orada. Sözde bir Hindu dini meclisi, Müslüman nüfusun birkaç yıl içinde Hindu nüfusunu geçmesin diye Hindu topluluğunu mümkün olan en fazla sayıda çocuğu üretmeye teşvik etti. Dini meclis, Hinduları Müslümanları öldürmek için en son teknolojiye sahip silahlar ve mühimmat satın almaya çağırdı.

Sembolleştirme : Tüm Müslümanlar, Mekke'ye “onlar” baktığı için haindir. Başörtüleri, giyimleri ve yemek yeme alışkanlıkları onları “ABD” Hindularından ayırır. Müslümanların Müslüman isimleri vardır (kimlik kartlarında). Benzer şekilde Keşmir Müslümanları kıyafetleriyle ayırt edilir. Müslümanlar tanrılarımızla dalga geçiyor. İnekleri kesip yerler.

Ayrımcılık : Hindu Panditleri 1990 yılına kadar ekonomik olarak baskındı. Kongre hükümeti, yoksul Müslümanların kaderini iyileştirmek için bir dizi plan başlattı.

İnsanlıktan Çıkarma : Müslümanlara “terörist”, “bölücü”, “suçlu”, “isyancı” denir. Hindistan'ı ziyaret eden barışçıl bir Tebliğ Cemaati (Vaiz Partisi) üyeleri bile takip edildi, taciz edildi ve sınır dışı edildi.

Organizasyon : RSS, Bajrang Dl, vb. gibi aşırılık yanlısı Hindu örgütleri, askerlerine askeri eğitim veriyor. İsyanlar patlak verdiğinde kundaklama, ateş etme ve yağmalama işlerine bulaşıyorlar. Polisin göz yummasından zevk alıyorlar.

Kutuplaşma : Aşırılık yanlısı Hindu örgütleri Müslüman karşıtı nefreti körüklüyor. Yalanları yaymak için sosyal medyada çok aktifler.

Hazırlık : Yaklaşık dokuz yüz bin Hint ordusu ve güvenlik personeli, işgal altındaki Keşmir'in her köşesine dağılmış durumda. Sahte olaylarla, polis nezaretinde ve daha pek çok şekilde Keşmirlileri öldürüyorlar.

Zulüm : Hindistan'daki Müslümanlar çok çeşitli şekillerde zulüm görüyor. Camilerde namaz kılmalarına izin verilmiyor. Yargıtay, bir caminin Müslüman ibadet tarzı için gerekli olmadığını ilan etti. Müslümanların Gurgaon'daki açık alanda namaz kıldığı içim dövüldüler. Evlerin içinde grup namazı kılanlar bile dövüldü. Camilerden binlerce hoparlör, çevrede yaşayanların huzurunu bozduğu gerekçesiyle kaldırıldı.

Reddetme: Modi ve BJP, hedeflerinin "refah getirmek" ve "teröre son vermek" olduğunu söylüyor; herhangi bir katliamı reddediyorlar. Hiçbir Hint Ordusu askeri veya polisi işkence, tecavüz veya cinayetten yargılanmaz.

Bu gelişmeler ışığında Soykırım İzleme Örgütü, Birleşmiş Milletler ve üyelerini Hindistan'ı işgal altındaki Keşmir'de soykırım yapmaması konusunda uyarmaya çağırdı.

ASSAM

Soykırım İzleme Örgütü, milyonlarca Bengalli Müslümanın vatandaşlık statüsünü kaybetmekle karşı karşıya kaldığı Hindistan'daki Assam eyaleti için de bir uyarı yayınladı.

Assam Eyaletinde çoğunluğu Bengal kökenli Müslümanlar olmak üzere yedi milyondan fazla insan Hindistan vatandaşlığını kaybedebilir ve özel “yabancı gözaltı merkezlerinde” hapsedilme riskiyle karşı karşıya kalabilir. Assam eyaletinin 32 milyon sakininin tamamının vatandaşlığını "doğrulama" süreci devam ediyor ve bu süreç, her kişinin "yasadışı göçmen" değil, Hintli olduğunu olumlu bir şekilde kanıtlamasını gerektiriyor.

Students from various educational institutes protest in Guwahati on Wednesday.

“Başbakan Narendra Modi'nin Hindu milliyetçi merkezi hükümetinin ısrarı üzerine Assam, ana 'vatandaşlar' listesini güncelliyor […] Nihai 'vatandaş' listesinde olmayan herkes, varsayımsal olarak 'yabancı' ilan edilecek, vatansızlığa ve süresiz gözaltında olamaya tabi olacak.

Soykırım İzleme Örgütü, “Assam'daki Müslümanların, onlarca yıldır devam eden ayrımcılık modelinin bir parçası olarak özellikle 'vatandaş' listesinden çıkarılması muhtemeldir. 'Yabancılar' kelimesi, hedef alınan grupları vatandaşlıktan ve temel medeni ve insan haklarını kullanmaktan dışlamak için kullanılan yaygın bir insanlıktan çıkarma terimidir” dedi.

“Hindistan İçişleri Bakanı, Kuzey doğu eyaletlerinde yaşayan Bengalli Müslümanları “yabancılar” olarak adlandırdı. Müslüman karşıtı propaganda Assam halkını kutuplaştırdı.

“Hindistan İçişleri Bakanı, Kuzey doğu eyaletlerinde yaşayan Bengalli Müslümanları (“yabancılar”) 'termitler' olarak adlandırdı. Müslüman karşıtı propaganda Assam halkını kutuplaştırdı.

“Hindistan, Bengalli Müslümanları Assam'a hapsederse, BM Mülteci Sözleşmeleri kapsamındaki yükümlülüklerini ihlal etmiş olacaktır. Onları Hindistan'dan kovarsa, insanlığa karşı bir suç olan 'zorla yerinden etme' işlemiş olacak. Soykırım niteliğinde katliamlar meydana gelirse, Hindistan Soykırım Sözleşmesi kapsamındaki soykırımı önleme yükümlülüklerini ihlal etmiş olacaktır” diye ekledi.

Soykırım İzleme Örgütü, BM Genel Sekreteri'ne, BM'nin Soykırımı Önleme Özel Danışmanı'na, BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği'ne ve önde gelen BM üye ülkelerine Hindistan'ı “milyonlarca Bengalliyi vatandaşlıktan çıkarmaması, hapse atmaması ve zorla yerinden etmemesi” konusunda uyarmaya çağırdı.

Soykırım İzleme, Hindistan'ın on soykırım aşamasından sekizini tamamladığını duyurdu. Yine de Hindistan hükümeti uyarılarını umursamadı.