İsrail hapishanelerindeki 30 Filistinlinin, idari tutukluluk uygulamasını protesto için yarın açlık grevine başlayacağı bildirildi.

Filistin haber ajansı WAFA, Filistin Kurtuluş Örgütüne (FKÖ) bağlı Esirler ve Serbest Bırakılanlar Heyeti sözcüsü Hasan Abdurabbu'nun konuya ilişkin açıklamalarına yer verdi.

Abdurabbu, 30 Filistinli tutuklunun, idari tutukluluk uygulamasını ve tutukluluk süresinin defalarca uzatılmasını protesto için yarın süresiz açlık grevine başlayacağını belirtti.

Haberde, söz konusu tutukluların, birkaç gün önce, "İsrail Hapishaneler İdaresinin artık güvenlik kaygısıyla değil intikam dürtüsüyle hareket ettiği ve idari tutukluluk uygulamasına karşı mücadelenin sürdürüleceği" yönünde bir mesaj yayımladığı aktarıldı.

- İsrail'in Filistinlilere yönelik "yargısız" cezası: İdari tutukluluk

İdari tutukluluk uygulaması, İsrail’in, işgal ettiği topraklardaki Filistinlileri, hiçbir suçlama yöneltilmeksizin tutuklaması anlamına geliyor.

İngiliz sömürge dönemindeki Olağanüstü Hal Yasası'ndan uyarlanan İsrail askeri yasaları, tutuklanan kişinin hakkındaki suçlamayı ya da bununla ilgili delilleri "güvenlik" gerekçesiyle öğrenemediği "idari tutukluluk" uygulamasını içeriyor.

Filistinliler, haklarındaki suçlamayı öğrenemeden ve kendilerini savunma hakkından mahrum şekilde 6 aya kadar hapse atılabiliyor. Bu süreden sonra askeri mahkemeye sevk edilen ancak suçlamadan habersiz bir Filistinlinin tutukluluk süresi 5 yıla kadar defalarca uzatılabiliyor.

İsrail ordusu, iç istihbarat teşkilatı Şabak (Şin-Bet) ile iş birliği halinde, işgal altındaki Batı Şeria'da "ileride suç işleyebileceği" gerekçesiyle Filistinlileri idari tutuklu olarak gözaltına alabiliyor. Gözaltındaki Filistinliler, 8 gün içinde askeri mahkemeye çıkartılıyor.

Ancak burada tutuklu Filistinli veya avukatı, askeri savcının mahkemeye sunduğu tutuklama gerekçesini, bununla ilgili delilleri "güvenliğe zarar verebileceği" gerekçesiyle öğrenemiyor. Bu nedenle bir yargı süreci ya da savunma mümkün değil.

İsrailli insan hakları örgütlerine göre, askeri mahkemeler, tutuklanan kişilere yönelik kararlarda "otomatik onay mercileri" şeklinde hareket ediyor.

İnsan haklarına aykırı bu uygulama, İsrailli ve Filistinli insan hakları örgütlerinin yanı sıra uluslararası kuruluşlar tarafından da yoğun biçimde eleştiriliyor.