Fransa'nın başkenti Paris'te 14 Ekim'de cesedi bir valiz içinde yaşadığı apartmanın önüne bırakılan 12 yaşındaki ortaokul öğrencisi Lola'nın ölümü ülkede konuşulmaya devam ediyor.

Olayın asıl faili olduğu gerekçesiyle göçmen kökenli bir kadının gözaltına alınması Fransız aşırı sağcıların hükümeti eleştirmesine neden oldu.

Hükümet cephesi ise aşırı sağı genç bir kızın ölümü üzerinden siyasi çıkar sağlamakla suçladı.

Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron maktulün ailesiyle görüşürken hükümet üyeleri de peş peşe Lola'nın ailesine dayanışma mesajları paylaştı ve aşırı sağı takındığı tutum nedeniyle eleştirdi.

Hükümet, zanlının Cezayir kökenli olması ve temmuzda Fransa'dan sınır dışı edilmesi hakkında karar çıkarılmasına rağmen gönderilmemesi nedeniyle Lola'nın ölümünden sorumlu tutuluyor.

Fransız basını da Lola'nın ölümünün birinci şüphelisi kadının aile içi şiddet mağduru olduğunu ve akıl sağlığının yerinde olmadığını aktardı.

Genç kızın ölümüne ilişkin şu ana kadar 4 kişi gözaltına alınırken açılan soruşturma devam ediyor.

Aşırı sağcılar Fransa'da perşembe gününden itibaren birçok kentte Lola'nın ölümüne ilişkin gösteri yapacaklarını duyurdu.

Diğer yandan sosyal medyada zanlının etnik kimliğinin öne çıkması eleştirildi.

Bazı Twitter kullanıcıları Fransa'da öldürülen onlarca göçmen bebeğe sessiz kalan aşırı sağın bu tutumunu "iki yüzlülük" olarak değerlendirdi.