Verilen haberlere göre işgal yönetimi Kudüs'ün Babu'l-Amud mıntıkasına ve daha başka bölgelere çok sayıda askeri güç yerleştirdi. Bunlar, Mescidi Aksa'da sabah namazlarını kılmak için Batı Şeria tarafından gelen yolcuları taşıyan otobüsleri durdurdu ve onların Mescidi Aksa'ya ulaşmalarını engellediler.

Ancak haber kaynaklarının bildirdiğine göre işgal güçlerinin bütün engellemelerine rağmen Batı Şeria tarafından gelen birçok kişi yine Mescidi Aksa'ya ulaşmayı başardı.

Namazdan sonra cemaat mensupları gruplar halinde toplanarak; "Canımızla kanımızla sana fedayız ey Aksa!" diye slogan attılar.

Kudüslülerin, işgal mahkemesinin yahudilerin de Aksa'da sessizce ibadet edebileceklerine dair kararından sonra, dün yaptığı çağrılarda Batı Şeria bölgesinden ve 1948 Bölgesi'nden Filistinlilerin Mescidi Aksa'ya akın ederek burada ribat (nöbet) tutmaları istenmişti.

İşgal mahkemesi 6 Ekim Çarşamba günü yahudilerin Mescidi Aksa alanında ibadet etme konusunda sınırlı bir haklarının olduğuna hükmederek, aşırı siyonist yahudi haham Aryeh Lippo'nun Mescidi Aksa'da sessizce dini ibadetler ve ritüeller yapması sebebiyle buradan uzaklaştırılmasına dair kararın kaldırılmasını istemişti. İşgal mahkemesinin kararı bütün Filistin'de tepkiyle karşılanmış ve kararın işgal yönetiminin yahudileştirme politikasının bir aşaması olduğuna dikkat çekilmişti.

Mescidi Aksa hatiplerinden İkrime Sabri de işgal yönetiminin bu konuda karar verme yetkisi olmadığına dikkat çekerek işgal mahkemesinin Mescidi Aksa hakkında verdiği kararın geçersiz olduğunu dile getirdi.