Fas'ta ramazan ayının dini ve kültürel sembollerinden sayılan zurna çalarak sahura kaldırmak, kaybolmaya yüz tutmuş bir gelenek olarak biliniyor.

Ramazanda bir davulcu ya da zurnacının cadde ve sokak aralarını gezerek insanları sahura kaldırması Arap ve İslam medeniyetinin kadim geleneklerinden biri.

Fas'ta yok olmaya yüz tutan bu gelenek son temsilcileri tarafından yaşatılıyor. İmsak vaktinden yaklaşık iki saat önce insanları sahura kaldırmak için geleneksel kıyafetleri ve çalgısıyla sokağa çıkan zurnacıya bir de davulcu eşlik ediyor.

Fas'ın Sela kentinde ikamet eden ramazan zurnacısı Emin el-Alvi, kentin ara sokaklarına çıkarak mahalle sakinlerinin dini, kültürel ve duygusal olarak bağlı oldukları bu göreneği sürdürmeye çalışıyor.

Kaybolmaya yüz tutmuş geleneğin son temsilcilerinden Alvi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, zurna çalmayı küçük yaşta babasının yanında öğrendiğini ve babasıyla beraber ramazan aylarında mahalle sakinlerini sahura kaldırdıklarını söyledi.

Alvi, ramazan aylarında yaptığı zurnacılık serüvenini şu sözlerle anlattı:

"Sadece bir zurnamız vardı ama babam bu üflemeli çalgıyı öğrenmem konusunda oldukça ısrar etti. Fas'ta bu gelenek yok olmak üzere. Çünkü gençler fazla rağbet etmiyor. Bu işe oldukça bağlıyım, bize aktarılan bu kültürel mirası, ben de kendi çocuklarıma aktaracağım."

- "Bu gelenekle ramazan ayında hoş bir atmosfer yakalıyoruz"

Birçok şehirde artık bu geleneğin sürdürülmediğini ifade eden Alvi, babadan miras kalan bu geleneği ayakta tutmak için direndiklerini kaydetti.

Alvi, "Sahura kaldırdığımızda insanlar evlerinin pencerelerine çıkıyor, çocuklar mutlu gözlerle bakıyor. Bazı aileler bize ramazan tatlıları ikram ediyor. Bu gelenekle mübarek ayda hoş bir atmosfer yakalıyoruz. Hatta yurt dışında yaşayan bazı Faslılar, sadece bu atmosferi yaşamak için ramazanı ülkesinde geçiriyor." diye konuştu.

- Kültürel ve sembolik bir boyut kazandırıyor

Sosyolog Mustafa Binzarvale, zurna çalarak sahura kaldırma geleneğinin, dini boyutu olan bir uygulama olduğunu, davulcu ve zurnacıların orucun bir parçası olan sahurun gerçekleşmesine katkı sağladığını belirtti.

Fas'taki davulcu ve zurnacıyı, ramazanın sembolik ve kültürel geleneklerinden ayrı tutmanın mümkün olmadığını kaydeden Binzarvale, "Ramazan, Fas'ta sadece dini ritüel olmaktan ziyade kültürel ve sembolik bir boyut da kazanmıştır. Dindar olmayan ya da dinin diğer ibadetlerini yerine getirmeyen insanlar dahi oruç tutarak bu manevi atmosferi yaşamaktadır." dedi.

- Akıllı telefon ya da alarmlar, davulcu ve zurnacıların yerini almaya başladı

Zurnacılık geleneğinin özellikle büyük şehirlerde yok olmaya yüz tuttuğuna dikkati çeken Binzarvale, şunları söyledi:

"Bunun birçok sebebi var. Öncelikle bu daimi bir uygulama değil, ramazan ayına has geçici bir uygulama. Bunun yanı sıra Fas toplumunda dini değerlere de yansıyan kültürel değişimler mevcut. Buna bağlı olarak ramazanın bile dini, kültürel gelenekleri yok olmaya başladı. Ramazan ayına özel bazı olgular silinmeye yüz tuttu. Akıllı telefon ya da alarmlar, davulcu ve zurnacıların yerini almaya başladı."

Bu geleneklerin ayakta kalması için korunması gerektiğini vurgulayan Binzarvale, davul ve zurnacılığın vakıflar ya da kültür bakanlığına bağlı sektörlerce kurumsallaşması ve destek olunarak korunması çağrısında bulundu.

Bunun yanı sıra dernekler ya da yerel idareler tarafından başlatılan girişimlerle geleneğin ayakta kalabileceğini ifade eden Binzarvale, mahalle sakinleri ya da genel olarak vatandaşların destek olma yönündeki bireysel çabalarının yeterli olmadığını belirtti.​​​​​​​