Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Küçük esnaflarımızın prim ödeme gün sayısını SSK'lılarla eşitleyerek 7200 güne indiriyoruz. Yeni dönemde yapacağımız ilk işlerden biri olacak bu çalışmadan inşallah 1 milyon küçük esnafımız faydalanacak." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen mitinginde halka hitap etti.

Erdoğan, Cudi-Gabar bölgesinde keşfedilen petrol rezervine atıfta bulunarak, "Günlük 100 bin varil üretim kapasitesine sahip petrol rezervi bulduk. Kuyumuza, bölücü örgütün daha gencecikken alçakça katlettiği şehit öğretmenimiz Aybüke Yalçın'ın ismini verdik. Karadeniz'deki doğal gazımızın kalitesi hamdolsun çok iyiydi. Gabar'daki petrolümüz de Kayseri'nin dillere destan üzüm pekmezi kıvamında. Gerçekten çok temiz, gravitesi iyi, ülkemizin günlük ihtiyacının onda birini karşılayacak önemli bir kaynağa sahip olduk." diye konuştu.

"Küçük esnaflarımızın prim ödeme gün sayısını SSK'lılarla eşitleyerek 7200 güne indiriyoruz"

Kuaför, manav, bakkal, tesisatçı, pazarcı gibi küçük esnaflara da bir müjde vermek istediğini dile getiren Erdoğan, "Küçük esnaflarımızın prim ödeme gün sayısını SSK'lılarla eşitleyerek 7200 güne indiriyoruz. Yeni dönemde yapacağımız ilk işlerden biri olacak bu çalışmadan inşallah 1 milyon küçük esnafımız faydalanacak. Tüm esnaf kardeşlerimize hayırlı olsun diyorum. Biz sadece eser ve hizmet siyaseti yapmıyoruz. Bizim ülkemize kazandıracak daha çok eserimiz, milletimize verecek daha çok müjdemiz var." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti hükümetlerince 21 yılda yapılanların ve gelecek dönemdeki 5 yıllık hedeflerinin yer aldığı videoların yayınlanmasının ardından, şunları kaydetti:

"Kardeşlerim sizlere 21 yıllık karnemizi gösterdik, 5 yıllık hedeflerimizi de söyledik. Bizim sözümüz öyle adı yalancı çobana çıkmış bay bay Kemal'in 'sana söz'üne benzemez. Ne diyor? Sana söz. Ya sen bugüne kadar verdiğin sözün hangisini tuttun? İşçiler atılmayacak dedin. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde kapıya koydun, İzmir'de, belediyede işçileri kapıya koydun, Ankara'da kapıya koydun. Yahu hangi sözün? Sende doğruluk diye bir şey var mı? Dürüstlük diye bir şey var mı? Hayatın yalan hayatın. Şimdi gene yalan üstüne yalan."

"Biz söz verince unutmaz, onu takip eder, hayata geçirir sonra da millete hesap veririz." diyen Erdoğan şöyle devam etti:

"Son 21 yıldır yaptıklarımız 5 senede yapacaklarımızın teminatıdır. Diğer sözlerimizi nasıl tuttuysak sizlerin desteği ve duasıyla inşallah bunları da gerçekleştireceğiz. Karşımızdaki koalisyonun ise böyle bir derdi ve vizyonu yok. Vaat diye millete sıraladıklarına kendileri bile inanmıyor. Belediyelerindeki işçilerin maaşlarını taksit taksit anca ödüyorlar. Çıkmış bir de 'emekliye şunu vereceğim, memura bunu vereceğim' diyor. Daha ağzı süt kokan torununu SGK'lı yapan birisi utanmadan millete hak, hukuk, adalet dersi veriyor. Ağzı süt kokan torununu sigortalı yapıyor ya. Kim, bay bay Kemal. Bize ve ailemize attığı iftiranın haddi hesabı yok. Sonra buralarda ahlaktan dürüstlükten, erdemden, kul hakkı yememekten bahsediyor. Şimdiye kadar istikrarlı olduğu tek konu var. Meydanlarda verdiği sözlerin hiçbirini tutmaması."

"Güçlü aileniz olursa güçlü milletiniz olur"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gazi Mustafa Kemal'in partisini marjinal örgütlerin, mezhep fanatiklerinin, LGBT savunucularının, milletin inancına, orta çağ karanlığı diyen edepsizlerin manda ve himaye heveslerinin yuvası haline dönüştürdüklerini" ifade ederek şunları söyledi:

"CHP LGBT'cidir, İYİ Parti LGBT'cidir, HDP LGBT'cidir. Diğerlerinden aykırı bir şey duydunuz mu? Onlar da LGBT'ci. Ama LGBT, AK Parti'nin semtine uğrayamaz, MHP'nin semtine uğrayamaz, Cumhur İttifakı'nın semtine uğrayamaz. Çünkü biz ailenin kutsiyetine inanıyoruz. Aile bizde kutsaldır. Güçlü aileniz olursa güçlü milletiniz olur. Eğer güçlü aile olmazsa çürük bir milletle karşı karşıya kalırsınız."

Millet İttifakı'na yönelik, "Kayseri'ye gelince ne yapıyor bunlar? Milliyetçi maskesi takıyor. Van'a ve Ağrı'ya gidince bölücü örgütün uzantılarıyla kol kola miting düzenliyor." diyen Erdoğan şöyle devam etti:

"Burada bayrak, vatan edebiyatı yapıyor, başka yerlere gidince 'Selo'ya özgürlük' diyor. Kim bu Selo? Diyarbakır'da benim 51 Kürt kardeşimin ölümüne neden olan ahlaksız. Şimdi kendisini ziyaret ediyorlar, 'biz gelince Selo'ya özgürlük' diyor bay bay Kemal. Benim milletim 14 Mayıs'ta size yol vermeyecek ve Cumhur İttifakı, AK Parti, Erdoğan, iş başında olduğu sürece de siz Selo'yu, meloyu çıkartamazsınız. Herkese duymak istediğini söyleyen, kelimenin tam anlamıyla bir nabza göre şerbet ittifakıdır bu koalisyon. Bu ittifakta ilke yok, kırmızı çizgi yok, hassasiyet yok, devletin ve milletin bekasına dair hiçbir duruş yok. Proje ve vizyon zaten yok. Peki bunların yerine ne var? Bolca yalan var, palavra var, sahte gülüş var, maske var, renkten renge girme alışkanlığı var. Dün kara çaldığına, eleştirdiğine bugün sahip çıkma yüzsüzlüğü var. Tabii bir de bol bol bölücülere ve FETÖ'cülere verilmiş sözler var."

"Bölücü örgütün uzantılarına verilmiş tehlikeli tavizler var"

"Amerika'daki hamburgercide yenen büyük lokmalar var, o lokmalar kimlerle paylaşıldı?" sorusunu yönelten Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bölücü örgütün uzantılarına verilmiş tehlikeli tavizler var. Her gün terör örgütünün bir elebaşı veya sözcüsü çıkıyor, bay bay Kemal için açıkça oy istiyor. Kardeşlerim şu Avrupa, Fransa'sı, Almanya'sı, İngiltere'si, acaba bu kardeşinize niye saldırıyor? Türkiye'yi sevdikleri için mi, Türkiye'de beklediklerini bulamadıkları için. İnşallah 14 Mayıs'ta bu sandıkları onlara, mezar etmeye var mıyız? FETÖ'cüler yurt dışında, bay bay Kemal'in parti delegesi gibi koşturuyor. Küresel güçlerin operasyon aygıtı olan dergiler zaten bunun için çalışıyor. Tüm bunlar ayan beyan ortadayken ne bay bay Kemal ne de ortakları bu kepazeliklere hiçbir tepki göstermiyor. Hadi bay bay Kemal'i anlıyoruz. Onun diyet borcu var, istese de konuşamaz. Koalisyonun milliyetçilik iddiasındaki ortağı Meral Hanım niye susuyor? Ha söyle bakalım. LGBT'yle ilgili ne söyledin bugüne kadar? Bir ona bir bana diyerek oy istediği adaylarının bölücü örgütün siyasi uzantılarıyla ne pahasına anlaştığını niçin açıklamıyor? Yasin Börü ve 51 insanımızın katillerini azmettiren Selo'nun bay bay Kemal'e oy dilenmesinin sebeplerini niçin izah etmiyor? Bunlar şecaat arz ederken sirkatin söyleyenlerden."

Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bay bay Kemal önceki gün çıkmış, 10 yıl sonra, '17-25 Aralık girişimindeki her şey montajdı' diyor. Şimdi ben bu iftiracıya Kayseri'den soruyorum. Madem montaj olduğunu, iftira olduğunu bal gibi biliyordun, niçin bunları meydan meydan millete dinlettin? Madem yalan olduğunu, uydurma olduğunu biliyordun, niçin aylarca Meclis kürsüsünde o yalanlar üzerinde tepindin. Madem 17-25 Aralık'ın FETÖ'nün bir kumpası olduğunu biliyordun, bu darbe girişimine neden ortak oldun? Seni bu yalan ve iftira furyasına öncülük etmeye kim zorladı? Seni bu çamur siyasetine kim bulaştırdı? Hangi örgüt bulaştırdı? 15 Temmuz destanına 'kontrollü darbe' diyerek lekelemeni senden kimler istedi? Bay bay Kemal'in artık bu sorulara cevap verme vakti gelmiştir. Bay bay Kemal bu millete ve Türk siyasetine bir iyilik yapmak istiyorsa, çıkmalı üzerindeki şüphe bulutlarını cesaretle kaldırmalıdır. Şayet gerçekten helalleşmek istiyorsa önce buradan başlamalıdır. Biz ülkemize ve milletimize, sorumluluğumuzun gereği olarak bu meseleyi sonuna kadar takip edeceğiz."