ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'yeni anayasa' çağrısına ilişkin, 'Gerçekten sivil, Türkiye Cumhuriyeti'ni 2023 ve ötesine taşıyacak, Türkiye Cumhuriyeti'nin bütün vatandaşlarının gururla 'Benim anayasam' diyebileceği bir ana metni ortaya çıkarmak için önümüzde tarihi bir fırsat var.' dedi.

Kalın, TRT Haber canlı yayınında yaptığı açıklamada, Türkiye-Avrupa Birliği (AB) ilişkilerini değerlendirdi.

AB ile son dönemde birçok konuda yoğun bir görüşme trafiği yaşandığını aktaran Kalın, 'Türkiye ile AB'nin ilişkilerin iyi olması hem bizim hem de AB'nin menfaatinedir. Bölgenin menfaatine iş birliği yaparsak enerjimizi aynı yöne teksif edersek buradan bir ilave pozitif enerji ve sinerji çıkarmamız mümkün. Kavga edersek enerjimizi heba ederiz, karşılıklı olarak tüketiriz.' ifadesini kullandı.

Türkiye'nin AB'ye tam üyelik perspektifinden vazgeçmediğini belirten Kalın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'Biz Türkiye için AB'den başka bir gelecek tasavvur etmek istemiyoruz.' sözünü anımsattı.

AB ülkelerinin birçoğuyla Türkiye'nin çok iyi ikili, siyasi, ekonomik, güvenlik ilişkilerinin olduğunu, AB ülkelerinde yaklaşık 5 milyon Türk vatandaşının yaşadığını aktaran Kalın, 'Bütün bunları bir araya getirdiğinizde buradan bir pozitif iklim, siyasi bir perspektif çıkarmak son derece mümkün. Türkiye ile AB ilişkileri bütün bölge için pozitif bir enerji üretebilir.' dedi.

İbrahim Kalın şunları kaydetti:

'Bütün bunlar bir yere imale olacak. Nereye? Türkiye-AB ilişkilerinde yeni bir yol haritasını hayata geçirmek üzere adımların atılmasına. Burada da birkaç önemli konu var. Birincisi Göç Anlaşması'nın güncellenmesi. Göç Anlaşması'nın güncellenmesi gerekiyor çünkü mülteci sorunu azalmış ya da ortadan kalkmış değil ama ihtiyaçlar değişti. Gümrük Birliği'nin güncellenmesi konusu zaten epeydir gündemimizde, bu konuda adım atılırsa bu hem Türkiye-AB ekonomik ilişkilerini olumlu yönde etkiler hem de Eurozone da ekonomik anlamda ciddi bir katkı sağlar. Üst düzey siyasi istişarelerin ve görüşmelerin yapılması son derece önemli ki bu AB üyelik perspektifi tamamen ortadan kalkmasın, kaybolmasın. Zirvelerin yapılması, Türkiye'nin zirvelere davet edilmesi mutlaka imkan ve fırsatlar sağlayacaktır.

Vize serbestisi konusu önemli bir konu, bu 2013'ten beri Türkiye vaat edilmiş bir konu. Bu konuda AB tarafı, Türkiye'nin terörle mücadelede bulunduğu hassas noktayı da dikkate alarak birtakım adımlar atabilir. Bizim de burada atmamız gereken birtakım adımlar var. Bunları bir araya getirdiğimizde, bu pozitif gündemi, bu yol haritasını adım adım hayata geçirmek imkansız değil. Bu konuda bizim görüşmelerimiz devam ediyor. Göç Anlaşması'nın güncellenmesiyle ilgili önümüzdeki aylarda somut bir iki adım atılabilirse Gümrük Birliği ile ilgili, ilk planda bu ikisiyle ilgili adımlar atılabilirse havanın tekrar olumlu hale geleceğini düşünüyorum. O iklimle, o ivmeyle vize serbestisi sorunu da çözülebilir.'

- 'Sincar bir ilk adımdır, başlangıçtır'

Kalın, Irak Merkezi Hükümeti ile Kürt Bölgesel Yönetimi'nin terör örgütü PKK'nın Sincar'dan tamamen çıkarılmasıyla ilgili mutabakata varmalarının sevindirici bir gelişme olduğunu vurguladı.

Sadece Sincar'da değil Irak'ın hiçbir toprak parçasında ya da bölgesinde Türkiye'ye karşı terörist faaliyetlerin devam etmemesi gerektiğini belirten Kalın, 'Sincar bir ilk adımdır, başlangıçtır. Biz de bunu memnuniyetle karşıladığımızı ifade ettik. Eş zamanlı olarak kendi topraklarımıza dönük terör saldırılarını ortadan kaldırmak için mücadelemiz sonuna kadar devam edecek. Bunu yani Irak Merkezi Hükümeti ile de Kürt Bölgesel Yönetimi ile de eş güdüm halinde yaptık, yapmaya devam ediyoruz. Irak'tan bizim ülkemize bir terör saldırısı olmasa, burada terör yapılanmaları söz konusu olmasa bizim Irak'ta herhangi bir operasyon yapma gibi bir ihtiyacımız ya da önceliğimiz söz konusu olmaz.' değerlendirmesini yaptı.

Irak'ın kuzeyindeki Gara bölgesinde başlatılan Pençe Kartal-2 Harekatı'nda teröristlerle çıkan çatışmada şehit olan askerlere Allah'tan rahmet, ailelere ve millete de başsağlığı dileyen Kalın, 'Onların kanı yerde kalmayacak, bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın.' diye konuştu.

'İhtiyaca göre Irak makamları ile yapılacak istişareler çerçevesinde bu operasyonların şekli, istikameti, genişliği ve derinliği değerlendirilir ve buna göre de adımlar atılır.' ifadesini kullanan Kalın, bu konuda Türk Silahlı Kuvvetleri ve istihbarat teşkilatının ilgili bütün değerlendirmeleri yaptıklarını söyledi.

Gelebilecek tehditlere karşı ön alıcı tedbirlerin hayata geçirildiğini vurgulayan Kalın, Sincar Operasyonu'nun da ihtimal dışı olmadığını belirtti.

- 'Geçici hükümetin çalışmalarına destek olmaya devam edeceğiz'

Libya'da geçici hükümetin kurulmuş olmasından duyduğu memnuniyeti dile getiren Kalın, 'Biz bundan sonra da bu geçici hükümetin çalışmalarına destek olmaya devam edeceğiz.' diye konuştu.

Karmaşık siyasi, askeri yapının içerisinde geçici hükümetin işinin kolay olmadığını söyleyen Kalın, 'Libya aslında fakir bir ülke değil petrolü, doğal gazı, sahil zenginlikleri var, başka zenginlikleri var ama bunları etkin kullanamadığı için varlık içinde yokluk çeken bir ülke konumuna düştü. Bu imkanları ve kaynakları iyi kullanabilirlerse çok kısa sürede refah seviyelerini de yükseltebilirler.' değerlendirmesini yaptı.

Türkiye'nin Libya siyasetinin Deniz Yetki Anlaşması gibi birçok kazanım sağladığını dile getiren Kalın diğer kazanımlara ilişkin şu ifadeleri kullandı:

'Türk şirketlerinin Libya'da eski, uzun bir tarihi var. Libya'nın yeniden inşası, bu temel hizmetlerin sağlanması konularında Türk firmaları da aktif rol aldılar, alacaklar. Bundan sonra da orada olmaya devam edecekler. Artık Libya meselesi konuşulurken Türkiye'yi dikkate almayan, Türkiye'yi muhatap almayan hiçbir çözümün, formülün, forumun, platformun işler olmadığını herkes açık bir şekilde gördü.'

- 'Önümüzde önemli bir fırsat var'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'yeni anayasa' çağrısına ilişkin Kalın, Türk demokrasisinin önemli eksiklerinden bir tanesinin sivil bir anayasanın olmaması olduğunu söyledi.

Kalın, 1982 Anayasası'nın 80 ihtilali sonrası askerlerin kontrolünde, gölgesinde, yönlendirmesine yazıldığını belirterek şunları kaydetti:

'Türkiye'nin ne o günkü ihtiyaçlarını ne de bugüne kadarki değişen ihtiyaçlarını karşılayamadığı için de maalesef böyle yamalı bohça haline gelmiş bir Anayasa'mız var bizim şu anda. Daha önce de 10-15 yıl içerisinde anayasa konusu ciddi bir şekilde gündeme geldi. Fakat şu veya bu siyasi gerekçelerle maalesef o çalışma bir türlü tamamlanamadı. Şimdi önümüzde önemli bir fırsat var. Gerçekten sivil, Türkiye Cumhuriyeti'ni 2023 ve ötesine taşıyacak, Türkiye Cumhuriyeti'nin bütün vatandaşlarının gururla 'Benim anayasam' diyebileceği bir ana metni ortaya çıkarmak için önümüzde tarihi bir fırsat var. Bunu Cumhurbaşkanımız bir davete dönüştürdü. Bütün siyasi partileri davet etti ama sadece siyasi partileri değil aslında bütün milletimizi davet etti bu çalışmaya. Bu anayasa hepimizin anayasası olacak. Neticede oradaki ruh, Türkiye Cumhuriyeti'nin bütün vatandaşlarının ortak ruhunu ifade edecek. Milletin anayasası olacak, bu coğrafyanın anayasası olacak, bizim tarihi birikimimizi, temel değerlerimizi, Anadolu'nun ruhunu, kalbini ifade edecek. Dünyaya açık bir perspektifle, çağdaş temel ihtiyaçları da dikkate alarak bir anayasa yazacağız. Umarım muhalefet partileri de Cumhurbaşkanımızın bu çağrısına olumlu cevap verirler ve bu konuda ciddi bir çalışmaya başlarız. Türkiye'nin 21'inci yüzyılda dünyada kendini yeniden konumlandırabilmesi ve bir 'ben' tasavvuru inşa edebilmesi için en temel metinlerden bir tanesi anayasası olacak. Bu aslında çok önemli bir fırsat. Gelecek nesillere belki bırakacağımız en önemli miraslardan birisi bu olacak.'

'Türk astronota isim bulunması konusunda bir öneriniz var mı?' sorusuna ise Kalın, 'Ben de mevcut alternatifler üzerinde düşünüyorum, kendimi ikna edebildiğim, mutmain olduğum bir kelime henüz gelmedi.' karşılığını verdi.

(Bitti)