Çin'in 10 Mart'ta Suudi Arabistan ile İran arasındaki ilişkileri yeniden tesis etmeye yönelik anlaşmaya sponsor olması, Pekin'in Yemen'deki savaş dosyasındaki potansiyel rolü hakkında birçok soruya kapı araladı.

Anlaşmanın imzalanmasının ardından Riyad, Tahran ve Pekin tarafından yayınlanan üçlü bildiri veya açıklama, iki ülke arasında Yemen savaşı da dahil olmak üzere bölgesel konularda kapsamlı anlaşmalara varıldığını gösteriyordu. Bu süreç içerisinde Çin'in Yemen meselesinin çözüme ulaşmasında ne yapabileceği kulislerde konuşulur oldu.

ÇİN'E KARŞI YEMEN'DE ÜÇ ÜLKE

Yemenli stratejik uzman Ali Al-Dahab, Yemen krizinde herhangi bir Çin rolüne fazla güvenmenin mümkün olmadığını belirtirken, İngiltere, Fransa ve ABD'nin Yemen'de Pekin'in etkili olmasına izin vermeyeceklerini bununla birlikte bu üç ülkenin konumunun diğer Çin'den daha etkin olduğunun da altını çiziyor.

Al-Dahab, yıllar önce İran'ın Husilere yönelik silah kaçakçılığını kınamasına Rusya ve Çin karşı çıkarken, bu üç ülke ise kınadığını da sözlerine ekliyor.

Al-Dahab şu satırlara ise önemle vurgu yapıyor:

"Pekin'in ilerleyişine ve Yemen limanlarının da dahil olduğu 'Kuşak ve Yol' girişimiyle elde edeceği kazanımlara karşı hassasiyet var ve bu İngiltere ve ABD'yi rahatsız ediyor."

Yemenli araştırmacı ve diplomatik ilişkiler uzmanı Mustafa Naji ise konuyla ilgili olarak, "Belki de Pekin petrolü güvence altına almak istiyor ve bu ancak Suudi Arabistan ile İran'ı yakınlaştırarak yapılabilir." Bu yakınlaşmanın yansımalarının ilk olarak Yemen'de olmayacağını da sözlerine ekliyor.

ÇİN İÇİN YEMEN EN KOLAY NOKTA

Yemenli yazar ve araştırmacı Adnan Haşim ise Suudi Arabistan ve İran arasında güven kaybı olduğunun altını çizerken Çin'İn Orta Doğu'da diplomatik arabuluculukla bir anlaşam üretir ve bu vizyonunu daha da netleştirirse Yemen'in, Pekin için en kolay ülke olacağını belirtti.