Rusya-Çin askeri işbirliği, Asya-Pasifik bölgesindeki dengeyi temelden değiştirdi. Çin hava gücü bugünlerde dikkatleri üstüne çekmeyi başarıyor. Yaklaşık 30 yıl içinde Pekin'in hava envanteri oldukça eskimiş ve atıl durumdan, son teknolojiye geçmeyi başardı. Üstelik Çin hava savunma gücünün ülkenin gökyüzünü sağlama aldığını belirtmemiz gerekir.

Batı Pasifik dâhil Çin’in kapsadığı hava savunma ve müdahale kudreti, devasa füzelerden, savaş uçaklarına, füzesavarlardan anti tank ve denizaltı füzelerine kadar birçok yelpazedeki son teknoloji donanımları bünyesinde barındırıyor.

Rusya-Çin askeri işbirliği, Asya-Pasifik bölgesindeki dengeyi temelden değiştirdi. Moskova, 1990'larda Pekin'e oldukça gelişmiş dört muhrip ve 12 son derece yetenekli dizel denizaltı sattı. Bu silah satışı, 1950'lerden beri süregelen, iki ülke arasındaki askeri anlaşmalar vesilesiyle yüzlerce geminin (ve tasarımın) Rusya'dan Çin'e transfer edildiği bir işbirliğine dayanıyor. Aynı süreç Çin hava gücünü de dönüştürdü.

Rusya, 1990'dan beri Çin'e 500’den fazla uçak tedariki gerçekleştirdi. Bunlar arasında büyük askeri nakliyeler, erken uyarı uçakları, yakıt ikmal uçakları, saldırı jetleri ve avcı önleme uçakları yer alıyordu. Bu liste özellikle ağır bombardıman uçaklarını içermiyor. Fakat bu durumda, Çin'in şu anki ön cephesi H-6'nın (ve yakın zamanda yenilenmiş K ve N modellerinin) Sovyet Hava Kuvvetleri'nin 1950'ler dönemi Tu-16'sının türevi olduğu unutulmamalıdır. Modern Çin hava gücünün geliştirilmesinde Sovyet uçaklarının büyük bir rol oynadığından şüphesi olan herkes, tamamen yenilenmiş Pekin askeri müzesini ziyaret edebilirler.

Çin'in geliştirdiği ’Flanker J-11' model savaş uçağı

Çin gururla kendi özgün tasarımlı savaş uçağı J-20'ye dönse bile, Rus havacılık teknolojisinin Çin’deki devasa mirasını kısaca gözden geçirmeye değer. 2018 yılının 16'sında, ilk iki modern Rus savaş uçağı olan Su-27-UBK, 30 Mayıs 1992'de Çin'e ulaştı. Bu uçaklar, "Çin Hava Kuvvetleri için ağır avcı uçakları çağının başlangıcı" oldu.

Bu uçakların yetenekleri, Çin’in hâlihazırdaki yerli üretim avcı uçakları olan J-6 ve J-7 hafif avcı envanterinden daha üstün teknolojik donanıma haiz. İlaveten, Su-27 ve Su-30 gibi önümüzdeki 20 yılda Rusya’dan ithal edilme programına dahil edilen son teknoloji savaş uçaklarıyla Çin Hava Kuvvetleri’nin saldırı ve caydırıcılık kabiliyet muazzam bir seviyeye ulaşıyor diyebiliriz.

Yine bu 20 yıllık ithalat planına ek olarak, Çin, kendi ‘’Flanker J-11’’ model avcı uçağını Rusya’yla birlikte üretme konusunda da anlaşma sağladı. Tabi J-11’in radarı, motoru ve silahlandırılması Rus menşeliydi.

Kendi bağımsız silah ve hava sanayisini kurmak için çabalayan Çin’in bu denli Rusya’ya bağımlı kalması, Rus müteahhitlerin Çin'deki programın kontrolünü ellerinde tutmak istemeleri nedeniyle bazı gerilimlerin ortaya çıkması sonrası Pekin, J-11 modeli uçağını yerlileştirmeye kararlıydı.

Çin yapımı motorun ortaya çıkardığı kusurlar, yine yerli üretim radarın bazı teknik eksiklikleri olmasına rağmen, Çin J-11 tasarımını mümkün olduğunca yerlileştirmeye kararlı görünüyor.

Uçak sanayini yerlileştirme politikasının yanı sıra Çin, Rusya’dan 2014 yılında, 24 adet Rus Su-35 siparişi için 2,5 milyar dolar maliyetli bir anlaşma daha imzaladı.

Çin ve Rusya, askeri-endüstriyel ilişkiler açısından şüphesiz ilginç bir dönüm noktasında duruyor. 10 yıllar boyunca, uzmanlık ve ekipman akışı genellikle tek yönde ilerledi. Daha adil bir düzenleme bulunabilir mi? Bu iki Avrasya gücü, iki büyük gücün güçlü ve zayıf yönlerini hesaba katan geniş kapsamlı işbirliğini, artırılmış bütünleşmeyi ve uzmanlaşmayı teşvik ederek ulusal gururu bir kenara bırakabilir ve büyük yeni verimlilikler keşfedebilir mi?

Bu çetrefilli bir konu… Her iki ülke yönetiminin de günümüze kadar gelen yarı-ittifaka dayalı ve daha çok tek tarafın tedarikçi, diğer tarafın talepkâr olduğu bir ittifakı tekrardan düşünüp değiştirmek isteyebileceklerinden emin değilim.

Rus yapımı Su-35 model savaş uçağı

Elbette ki 1950’lerden başlayan süreçte Rus uçaklarının Çin hava gücüne sağladığı muazzam ilerlemeden kimse şüphe edemez. Unutmamalıyız ki bugünkü Çin’in yüksek askeri havacılık gücü ve kabiliyetinin temel kısmını Rusya’nın katkısına borçlu.

Çin yakın gelecekte, PLAAF iki yeni tip bombardıman uçağının açılışını yapmaya hazırlanıyor. Ama Çin'in şu anki ön cephe bombardıman uçağını Rusya’ya borçlu olduğunu unutmayalım ki bu uçak Amerika'nın Alaska modeli uçağına karşı derin saldırı yeteneğine sahip. Sonuç olarak Asya’nın bu iki büyük süper gücünden biri olan Çin’in bugün, havacılık gücü ve deneyiminde ulaştığı muazzam noktadaki Rusya’nın aslan payını hiçbir zaman inkâr edemeyiz. Şimdi kendi ulusal yetenekleriyle geliştirmeyi planladığı yeni model uçak projelerine haiz olsa dahi, hala daha savunmasındaki öncü vurucu güç sağlayan uçak modelleri, Rus menşeili ürünler olarak ortaya çıkıyor.

Müellif: Lyle J. Goldstein, RI, Newport'taki Birleşik Devletler Deniz Harp Okulu'nda Çin Denizcilik Çalışmaları Enstitüsü'nde araştırma profesörüdür.

National Interest adlı Haber portalinde yayımlanan bu makale, Hasan Nurhan Çelik tarafından aslına sadık kalınarak, ortadoguhaber.adına tercüme edilmiştir.