İngiltere’e muhafazakarlar yıllık konferanslarından evlerine dönerken açıklanan anket sonuçlarına göre yaşanan ekonomik kriz ve vergiler muhafazakar oyların çok düşmediğini gösterdi.

İngiltere’nin son aylarda getirdiği işçilere ulusal sigorta zorunluluğu, marketlerdeki boş raflar ve petrol ofisleri önündeki uzun kuyruklar, muhafazakar oylarını zar zor etkiledi. YouGov’un perşembe günü yaptığı ankete göre, İşçi Partisi'nin yüzde 31'ine karşı muhafazalar yüzde 39’da kaldı.

Muhafazakarlar kendilerine karşı yapılan herhangi bir vergi artışından ya da ülkede yaşanan krizlerinde partilerine oy vermekten geri durmadılar.

Peki, anketlerde kalıcı olan oylama sonuçlarını nasıl tanımlayacağız? Seçmenlerin çoğunluğunun çıkarlarıyla örtüştüğü için mi yoksa milyonlarca insan İşçi Partisi’ne karşı başka bir alternatif bulamadığından dolayı mı?

Muhafazakar seçmenlerin oy kullanmaları sırasında akıllarındaki en büyük problem Brexit vaadi olarak görülebilir. İşçi Partisi’nin Brexit’ten çıkmayacağını açıklamasının ve başkanları Jeremy Corbyn'in bölücü olduğunu düşünen muhafazakar seçmen faşist bir damarla oy kullandı.

Johnson halkın Brexit istediğini geri çevirmeyerek içlerindeki kararsız seçmenleri tiyatro ve havai fişek gösteriler ile kendi yanına çekti. Johnson’ın en büyük vaadi ve ona seçim kazandıran kararlılığı Brexit için uluslararası hukuku görmezden gelebileceğini öne sürmesi oldu.

İşçi Partisi ve diğer parti politikacıları bu konuda kendisinin bunu yapamayacağını düşünmesi en büyük hataları oldu. Johnson seçimler yaklaşınca Brexit sürecini geri dönülmez bir noktaya getirerek Avrupa ile aralarına set çekmek isteyen ırkçı kitlenin oylarını hanesine yazdırdı.

Seçmenlerini hafife almaya ve onlar için çok az şey vaat etmeye alışmış yerel İşçi partisi kaleleri sayılan Kuzey Batı Durham ile diğer bölgelerde yenildi. Halkın ekonomik ve sosyal değişimini öngöremeyen az bir vaat ile onları kendi safına çekemeceyeceğini İşçi Partisi ağır bir şekilde anladı.

Diğer aday Tory devrimini kalıcı kılmak için ulaşım bağlantıları, yerel kamu hizmetleri ve polis ve okullar için para döktü ancak dışarıya çok açılamaması onunda sonunu getirdi.

PR uzmanlarının James Frayne İşçi Partisi’nin artık savaşa asker aramadığını devrime eylemci bulmadığını kendilerine söylediğinde çok geç olmuştu.

İşçi Partisi uyandığında savaşta artık büyük şehirlerden nefret eden, burjuvayı canavar olarak gören bir seçmenin yerine toplumsal değişimden rahatsız olmayan ve daha çok açık olmayı seven bir işçi ile karşılaştı.

Frayne, bu seçmenlerin hepsinin sosyal güvenlik sistemiyle "oyun oynayan" birini tanıdıkları için, hükümetin refaha yönelik yeni saldırılar için yeterli destek bulacağını savundu.

Bunun yanında muhafazakarlar her zamanki gibi devam etme ettiler. Kendi savundukları ilkelerden vazgeçmediler.

İkinci Dünya Savaşı’ndan beri devam eden gelenek olan tıpkı eski muhafazakar seçmenler gibi yeni muhafazakar seçmenlerle Boris yol yürüdü.

İşçi Partisi’nin dünyayı ve toplumu okuyamaması ve artık ‘’Kızıl Duvarlar’’ ören bir seçmen olmadığını kavrayamaması, oyununu buun üzerine kurması onun sonunu getirirken Boris’in sadece muhafazakarlara eski vaatleri vermesi bile onları kendi safında tutmaya yetti.