Almanya'da yaklaşık 60,4 milyon seçmenin bulunduğu ve Başbakan Angela Merkel'in aday olmadığı genel seçimlerde Federal Seçim Kurulu, 20. Dönem Federal Meclisin oluşması için yapılan genel seçimlerin geçici resmi sonuçlarını açıkladı.

Maliye Bakanı Olaf Scholz'u başbakan adayı gösteren SPD genel seçimlerde oyların yüzde 25,7'sini aldı.

2017 seçimlerine göre oyunu 5,2 puan artıran SPD, 2002'den sonra ilk kez sandıktan birinci parti çıktı.

Hristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) Genel Başkanı Armin Laschet'i başbakan adayı gösteren Hristiyan Birlik (CDU/CSU) partileri ise yüzde 24,1'lik oy oranıyla ikinci sırada yer aldı.

CDU ve Bavyera eyaletinde teşkilatlanmış kardeş parti konumundaki Hristiyan Sosyal Birlik Partisi'nden (CSU) oluşan CDU/CSU'nun oy oranı 2017'deki seçimlere göre 8,9 puan azaldı.

CDU/CSU, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra yapılan genel seçimlerde en düşük oy oranını almış oldu.

Yeşiller Partisi oy oranını 4 yıl önceki seçimlere göre 5,8 puan arttırarak 14,8 ile üçüncü olurken oy oranını 0,7 puan yükselten Hür Demokrat Parti (FDP) yüzde 11,5 ile dördüncü sırada yer aldı.

Yeşiller Partisi, şimdiye kadarki genel seçimlerde en yüksek oy oranını yakaladı.

Göçmen ve İslam karşıtı Almanya için Alternatif (AfD) partisi ise 2017'ye göre oy oranında 2,3 puan düşüş yaşayarak 10,3 ile beşinci parti oldu.

Sol Parti de bir önceki seçimlere göre 4,3 puan oy kaybederek 4,9 ile altıncı parti çıktı.

Yüzde 5'lik seçim barajını geçememesine rağmen en az 3 bölgeden milletvekili çıkaran Sol Parti Alman Seçim Yasası'na göre elde ettiği oy oranında milletvekili kazandı ve gelecek yasama döneminde mecliste grup olarak temsil edilecek.

Geçici resmi sonuçlara göre meclisteki milletvekili dağılımı şu şekilde oldu:

SPD 206, CDU/CSU 196, Yeşiller 118, FDP 92, AfD 83, Sol Parti 39.

Ayrıca Danimarkalı azınlığın kurduğu ve özel düzenlemeyle seçim barajından muaf tutulan Güney Schleswig Seçmen Birliği (SSW) de 1 milletvekili ile mecliste yer alacak.

18 TÜRK KÖKENLİ ADAY MİLLETVEKİLİ SEÇİLDİ

18 Türk asıllı aday, milletvekili olarak Federal Meclise (Bundestag) girmeye hak kazandı.

Geçici ilk resmi sonuçlara göre, Aydan Özoğuz, Hakan Demir, Metin Hakverdi, Macit Karaahmetoğlu, Derya Türk-Nachbaur, Mahmut Özdemir, Cansel Kızıltepe, Gülistan Yüksel ve Nezahat Baradari, Sosyal Demokrat Partiden (SPD) milletvekili seçildi.

Yeşiller Partisinden Cem Özdemir, Ekin Deligöz, Canan Bayram, Filiz Polat ve Melis Sekmen meclise girmeye hak kazanırken, Sol Partiden Ateş Gürpınar, Sevim Dağdelen ve Gökay Akbulut da seçilen diğer Türk kökenli milletvekilleri oldu. Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) partisinden Serap Güler milletvekili seçildi.

Böylece geçen seçimde 14 olan Türk kökenli milletvekili sayısı bu seçimde 18'e yükseldi.

Bunların dışında ayrıca seçilenler arasında, Türkiye kökenli Rum bir aileden gelen Takis Mehmet Ali de bulunuyor.

Seçimde, 100'ün üzerinde Türk asıllı kişi adaylık açıklamıştı.

SPD'NİN ŞANSÖLYE ADAYI SCHOLZ, ALMAN HALKININ KENDİSİNİ BAŞBAKAN GÖRMEK İSTEDİĞİNİ SÖYLEDİ

Almanya'da Sosyal Demokrat Partinin (SPD) başbakan adayı Olaf Scholz, seçim sonuçlarından memnun olduğunu belirterek Alman halkının başbakan olarak kendisini görmek istediğini ifade etti.

Scholz, ilk seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından partililere hitaben yaptığı konuşmada, "Halkımız, başbakan olarak Olaf Scholz'u görmek istiyor." dedi.

SPD'nin şansölye adayı Scholz, seçim sonuçlarını "büyük bir başarı" olarak nitelendirerek, seçmenlerin seçim sonucuyla açıkça "hükümet değişikliği" istediklerini kaydetti.

400 bin SPD üyesine son birkaç haftadaki yüksek destekleri için teşekkür eden Scholz, seçimde nihai sonucu bekleyeceklerini vurguladı.

MERKEL'İN HALEFİ LASCHET: CDU/CSU ÖNCÜLÜĞÜNDE KOALİSYON İÇİN ELİMİZDEN GELENİ YAPACAĞIZ

Almanya'da Hristiyan Birlik (CDU/CSU) partilerinin başbakan adayı Armin Laschet, CDU/CSU'nun öncülüğünde bir koalisyon kurmak için elinden geleni yapacağını belirtti.

Laschet, ilk sandık çıkış anketlerinin açıklanmasının ardından başkent Berlin'de, CDU Genel Merkezi'nde açıklamalarda bulundu.

Anketlere göre, seçimlerin başa baş geçtiğine işaret eden Laschet, "Bu seçim akşamı istisnai bir durum. Henüz elimizde güvenilir rakamlar yok. Ancak bu sonuçtan memnun olmadığımızı şimdiden söyleyebiliriz." değerlendirmesinde bulundu.

Bu seçim akşamının çok özel olduğunu belirten Laschet, 16 yıl sonra Başbakan Angela Merkel’in genel seçimde yeniden aday olmadığını ifade etti.

Laschet, bu 16 senenin Almanya için iyi yıllar olduğunu vurgulayarak, Merkel'e teşekkür etti.

Laschet, bu seçim gecesinin uzun geçeceğini ve nasıl sonuçlanacağının şimdiden söylenemeyeceğini, muhtemelen Almanya'da ilk kez gelecek hükümetin 3 partiyle kurulacağını kaydetti.

Hükümet kurma görevinin CDU/CSU'da olduğunu belirten Laschet, "Hristiyan Birlik partilerinin öncülüğünde bir koalisyon kurmak için elimizden geleni yapacağız." ifadesini kullandı.

Almanya'nın şimdi geleceği şekillendiren bir koalisyona ihtiyaç duyduğunu vurgulayan Laschet, "Zıtlıkları aşmak ve Almanya’nın birliğini sağlamak zorundayız." değerlendirmesinde bulundu.

Laschet, CDU/CSU'ya verilen her oyun ülkede sol hükümetin kurulmasına karşı verildiğini kaydetti.

Almanya Birinci Televizyon Kanalı ARD'nin ilk sandık çıkış anketine göre, CDU/CSU ve Sosyal Demokrat Parti yüzde 25'er oy aldı.

'TÜRKLER KENDİ GELECEKLERİNİ DİKKATE ALARAK OY VERİYOR'

Türk-Alman Üniversitesi'nden Prof. Dr. Murat Erdoğan, "Türklerin rahatsız olmasını bekleyeceğiniz AfD gibi partilerin bile kendi içinde Türk üyeleri var" diyor.

Murat Erdoğan, Almanya'daki Türklerin oy verirken, Almanya'nın Türkiye ile ilişkilerinden daha çok, kendi geleceklerini dikkate aldıkları görüşünde. Buna göre, Türkiye'yle ilişkiler, bir partiye oy verip vermemeyi seçerken belirleyici faktörlerden yalnızca biri.

Seçimlere katılımın Türkler arasında yüksek olacağını bekleyen Prof. Dr. Erdoğan, şunları söylüyor:

"Göçmen kitleler genelde kendilerine destek olan partilere daha yakın duruyorlar. Sosyal demokrat politikalar, çalışan kesimleri yakından ilgilendirdiği için de tercihlerde etkili oluyor. Türklerin Sosyal Demokrat Parti'yi, Sol Parti'yi ve Yeşiller'i daha çok tercih edeceğini düşünüyorum. Hristiyan Demokratlar yalnızca yüzde 5-7 arasında oy alabiliyorlar."

Almanya'daki seçimlerle ilgili geçmişte de saha çalışmaları yapan Murat Erdoğan, oy veren kitlenin büyük bölümünün çok genç bir kitle olduğunu söylüyor.

Murat Erdoğan'a göre, birinci ve ikinci kuşak Türkler, Türkiye ile ilişkilere daha çok önem verirken, genç kesimler sandık başındaki tercihlerinde sosyal sorunları daha çok dikkate alıyor.

İş bulma sorunları, eğitimle ilgili sorunlar, çalışma saatleri ve sosyal imkanlar, Almanya'daki genç Türk nüfusu içerisinde sosyal demokratlara ilgiyi artırabiliyor.

EN ÇOK TÜRK ADAY SPD'DE

Türklerin tercihine etki eden bir diğer faktör, hangi partide kaç Türkiye kökenli adayın bulunduğu.

Pazar günü yapılacak seçimlerde halihazırda parlamentoda yer alan ve yeniden Meclis'e girmesi beklenen altı parti ve ittifak bulunuyor. Bunlar SPD, Hristiyan Birlik ittifakı, Yeşiller, Sol Parti, FDP ve aşırı sağcı Almanya İçin Alternatif (AfD) partisi.

Mediendienst Integration kuruluşuna göre, mevcut parlamentoda en çok göçmen kökenli vekili bulunan parti, yüzde 18,8 ile Sol Parti.

Yeşiller yüzde 14,9, SPD yüzde 9,8 orana sahip. AfD'deki göçmen kökenli vekil oranı yüzde 8,7. CDU ve CSU'da ise yüzde 2,9.

Türklerin geleneksel olarak desteğini kazanan Sosyal Demokrat Parti, 26 Eylül seçimlerinde üst sıralardan en çok Türkiye kökenli milletvekili adayı gösteren parti oldu. 14 Türkiye kökenli SPD'li aday seçimlerde yarışacak.

Sol Parti'de ise 12 Türkiye kökenli aday listelerde yer aldı.