Cemal Öğüt 1887’de Mora/Yenişehir’e bağlı Alasonya kasabasında doğar. Babası oğlunun hususiyetle ilimle meşgul olmasını ister, “Maddi açıdan bir sıkıntısı olmadan, benim servetim ile geçinerek yalnız Allah rızası için ümmete hizmet etsin” diye niyet ederek Cemal Öğüt’ün kıymetli bir âlim olarak yetişmesine katkıda bulunur.

Kimler Hacı Cemal Öğüt'ün talebesi olmamış ki..

Cemal Öğüt, hafızlığını Ömer Hulusi Efendi nezaretinde tamamlamış, ilk ve orta tahsilini ise memleketinde yapmış. 1903 yılında hukuk okumak için İstanbul’a gelmiş. Eğitimi süresince Hacı Ali Efendi, İzmirli Halil Efendi ve Zahid Kevserî’den ders almıştır.

Alasonyalı Cemal Efendi | DERGÂH

Cemal Öğüt, Milli Mücadele’de İstanbul’dan bilfiil Anadolu’daki cihada yardım etmiş, oradaki mücahidlere bizzat silah göndermek için uğraşmıştır. Müdafaa-i Milliye Teşkilatının İstanbul’daki şubesini kendisi açıp, evini şubenin merkezi yapar. Hatta teşkilatın 44 maddelik tüzüğünü kendisi kaleme alır. Talebeleri ve bu yola baş koymuş teşkilatçılarla birlikte işgal güçlerinin depolarından silah kaçırıp Anadolu’ya sevk eder.

Cevaplar.Org

Savaş bitip zafer kazanıldıktan sonra Cemal Hoca’ya İstanbul mebusluğu teklif edilir ama kendisi yaptıklarını vatana hizmet olarak yaptığını, makam istemediğini belirterek bu teklifi reddeder. Bu teklifi reddetmesinin yanı sıra yeni devlet için tehlikeli kimselerle (Menemen hadisesinde tevkif edilip kuvvetle muhtemel zehirlenerek öldürülen Esad Efendi, Mustafa Sabri Efendi, Mustafa Sabri’nin oğlu İbrahim Sadri Bey) ilişkisini devam ettirmesi, Cemal Hoca’nın devlet tarafından mimlenmesine yol açar. Nitekim sudan sebeplerle evi basılmış, kapatılmış, kendisine mesnetsiz suçlamalar getirilmiştir.

Türkiye’deki uluslararası toplantılara çağırılan tek hocadır. 1950’de Kore şehitlerine radyodan okunacak mevlid için kendisi çağırılmıştır.

Öğüt Hoca’nın bir diğer dikkate şayan kitabı ise “İslam ve Tevhid Dininin En Büyük Kitabı Olan Kur’ân-ı Azimüşşana Göre Maddî ve Manevî Feza Âlemleri” isimli eseri. Bu kitap daha dünyada uzay hâlâ bilinmezliğini korur iken Öğüt Hoca’nın astronomi merakı ve ilmi ile hazırladığı bir eser.

Öğüt Hoca, 27 Mayıs İhtilâli’nden sonra Diyanet İşleri Başkanı olması yolundaki ısrarlı talepleri reddetti. Kendisini tamamen irşad hizmetine ve eserlerine verdi. 29 Mart 1966’da İstanbul’da vefat etti. 6000 ciltlik kütüphanesi vasiyeti üzerine kızı Hikmet Öğüt tarafından Marmara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesine bağışlandı.