Akşener, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, altılı masada kurucu değerlere sadık kalarak Meclisi güçlü, yargıyı bağımsız, yürütmeyi de istikrarlı hale getirmek için anayasa değişikliği çalışması yaptıklarını söyledi.

Ortaya koydukları çalışmanın, istibdada karşı hürriyetin sesini savunduğunu iddia eden Akşener, "Kuvvetler ayrılığının tesisi, partili cumhurbaşkanı döneminin sonu, Meclisin etkin denetimi deyince iktidardakileri hemen bir rahatsızlık alıverdi. Akademik özerkliğin, hakimlere coğrafi güvencenin geldiğini görünce rahatsız oldular. Temel hak ve hürriyetlerin tüm devlet organlarını bağlayıcı hale getirildiğini, insan onurunun anayasal düzenin temeli olarak düzenlendiğini, hürriyeti sınırlamanın istisna olduğunu görünce tedirgin oldular. Yurt dışında yaşayan Türklerin hak ve menfaatlerini korumanın, devletin bir görevi olarak benimsendiğini ve Mecliste yurt dışındaki vatandaşlarımızın da temsil edilmesi için 15 milletvekili ayrıldığını görünce paniğe kapıldılar." diye konuştu.

Bu durumu yadırgamadıklarını söyleyen Akşener, "Sayın Erdoğan'ın dediği gibi 'Bunlar daha iyi günleri' Çünkü, daha yeni başlıyoruz. Bu arkadaşlara daha çok panik atakları yaşatacağız." ifadesini kullandı.

Boğaziçi Üniversitesindeki atamalara değinen Akşener, üniversitenin zincirleme biçimde hoyratça bir siyasi kadrolaşmaya, liyakatsiz atamalara, ucube bir yönetim anlayışına sahne olduğunu öne sürdü. Akşener, "Üniversiteyle hiçbir ilgisi olmayan üç akademisyen, tepeden indirme yöntemle aralarında İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nin de bulunduğu üç fakülteye dekan olarak atandı. Bu kişiler akademisyen bile olmadıkları üniversitede dekan sıfatıyla yönetim kurullarına girdiler. Öğrenciler ve akademisyenler aleyhinde yüzlerce soruşturmaya katıldılar. Üniversitedeki işleyişi hiç bilmedikleri için usulsüz, hukuksuz, kararlar aldılar." dedi.

"Pahalılık vatandaşın canını yakmaya devam ediyor"

Merkez Bankasının politika faizini yüzde 9'a indirdiğini anımsatan Akşener, buna rağmen ülkede hiçbir şeyin değişmediğini belirtti. Meral Akşener, "Bu vesileyle bir kez daha görmüş olduk ki Merkez Bankasının politika faizinin düşük olması bir tek Sayın Erdoğan'ı mutlu etmeye yarıyor çünkü ekonomide herhangi bir sinyal etkisi yok. Dolayısıyla artık politika faizine de 'Erdoğan faizi' diyebiliriz. Sayın Erdoğan, her ne kadar faize karşı zafer kazanmış gibi nutuklar atsa da milletimizin yaşadığı gerçekler maalesef değişmiyor." değerlendirmesinde bulundu.

Pazardaki pahalılığın vatandaşın canını yakmaya devam ettiğini, mutfaklardaki yangının büyüdüğünü söyleyen Akşener, memur, esnaf, emekli ve asgari ücretlinin enflasyon canavarının altında ezilmeye devam ettiğini savundu.