Darfur bölgesinde 20 yıla yakın bir süredir kabileler, ordu ve isyancı gruplar arasında yaşanan vahşet dolu savaşlar nedeniyle istikrar sağlanamadı. Bölgenin durumu Sudan’ın genelini de maddi ve manevi açıdan oldukça etki etmekte.

Bölgede son olarak, toprak bölüşümü, mera kullanımı ve su paylaşımı gibi konularda yaşanan anlaşmazlık sonucu, kabileler arasında çatışmalar yeniden patlak verdi.

22 Nisan'da Afrika ve Arap asıllı kabileler arasında patlak veren ve devam eden çatışmalarda 95 bin kişi farklı bölgelere göç etmek zorunda kaldı, 200’ün üstünde can kaybı yaşandı.

ACİL YARDIM ÇAĞRISI YAPILDI

Çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan göçmenler, herhangi bir hayat güvenceleri olmadan yaşadıkları toprakları terk etmek zorunda kaldılar.

Çatışmaların yaşandığı noktalardan kaçan aileler çoğunlukla Cineyniye, Krenik, ve Em Dejjoka bölgelerine sığındı. Mağdurların temel ihtiyaçlara ulaşımlarında yaşanan aksaklıklar ise devam ediyor.

Yardım çalışanları, yeni yerinden edilmiş insanlara verilen desteğin sınırlı olduğunu ve küresel finansman sıkıntılarının yanı sıra, Sudan genelinde hızla artan açlık ve yükselen gıda fiyatları sebebiyle duruma dikkat çekmenin zor olduğunu aktarıyorlar.

YERİNDEN EDİLMELER ARTIYOR

İsyancı milislerin geçen ayın sonlarında düzenlediği geniş çaplı saldırılar, Darfur bölgesinde çoğunlukla Arap olmayan Masalit grubunun yaşadığı Kreinik kasabasında yaşanıyor.

Bölge, 2019'dan beri siyasi krizin yaşandığı Sudan’ın anlaşmazlık yaşadıkları meseleleri yansıttıkları alan haline geldi.

KARIŞIKLIK NE ZAMAN BAŞLADI?

Bölgedeki çatışmalar ilk olarak, 2003 yılında, bölgenin Arap olmayan Fur, Masalit ve Zaghawa kabilelerinden isyancıların Hartum yönetimine karşı ayaklanmasıyla meydana geldi.

Sudan’ın devrik Cumhurbaşkanı Ömer El-Beşir, Cancavid olarak bilinen Arap milisleri silahlandırarak isyanları bastırmayı denedi.

Devletin silah temin ettiği bu birlikler kısa sürede devlet için de tehdit hâline geldiler. Devletten silah alan bu grupların zamanla büyüyerek devletin de kontrolünden çıkması, Sudan’ın Darfur bölgesinde son derece kötü bir insani tablonun oluşmasına sebep oldu.

Devrik Başkan El-Beşir’in daha sonra Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde yargılanmasına yol açan Darfur krizi, 2010 yılından itibaren durulma emareleri gösterdi.

2014 sonrası Katar’ın başlattığı Darfur Barış Süreci’nin devreye girmesiyle bölgede çatışma ve göç verme son bulmasa da 2003-2010 dönemine göre azaldı.

Sudan Devleti bölgede faal silahlı gruplarla Doha’da görüşmeler yaparken Cancavid adı verilen devlet destekli silahlı milisler de kontrol altına alınmaya çalışıldı.

Sudan Devleti, barış süreciyle birlikte Cancavid milislerini orduya entegre etme arayışına girdi. Bu amaçla devlet, bu birlikleri önce Sınır Koruma Birlikleri, sonra da Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) adı altında Sudan ordusuna entegre ederek 2014 yılında resmen tanıdı.

HDK’nin şu an 50.000 kadar silahlı askerden oluştuğu tahmin ediliyor.