Yüksek Mahkeme, 11 Eylül saldırısından sonra CIA tarafından işkenceye maruz kalan ve halen ABD kontrolündeki Guantanamo hapishanesinde tutulan Ebu Zübeyde adlı mahkumun tutukluluk süreciyle ilgili talep ettiği bilgilerin "devlet sırrı" kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceğini görüşecek.

El Kaide’nin üst düzey üyesi olduğu iddiasıyla 2002'de tutuklanan Ebu Zübeyde’nin tutukluluk süreciyle ilgili bilgi alıp alamayacağı konusu davanın merkezinde yer alıyor.

11 Eylül saldırıları sonrası Pakistan’da gözaltına alınarak önce Polonya’da ardından Guantanamo’da 6 yıl boyunca haksız yere işkence gören Ebu Zübeyde, ABD’nin Polonya’da ve Guantanamo’da kendisine fiziksel ve ruhsal işkence yaptığı gerekçesiyle AİHM’ye dava açtı.

Zübeyde ve avukatı, iki eski CIA taşeronundan, Polonya’da tutulduğu ve işkence gördüğü CIA’e ait gizli evdeki tutukluluk sürecine dair bilgi almak istiyor.

Ebu Zübeyde (Ebu Zubeydah) ABD Yüksek Mahkemesi’nde, vereceği ifadeleri değiştirmesi için iki CIA ajanının kendisine işkence yaptığını söyledi.

ABD istihbarat teşkilatı ve Adalet Bakanlığı, açılan davaya ‘’ulusal güvenlikle ilgili bilgileri korumak, devlet sırlarının saklanması" maddelerini bahane göstererek iki işkenceci CIA psikiyatristini Lahey’e yollamıyor.

50 yaşındaki Filistinli Ebu Zübeyde lakaplı Zain al-Abidin Muhammed Hüseyin, 2002 yılında Pakistan'da ilk tutuklanmasından bu yana suçlanmadı. Guantanamo'daki ABD hapishanesine nakledilmeden önce sorgulanmak üzere CIA'e bağlı birkaç gizli hapishane arasında nakledildi.

ABD Zübeyde’yi 11 Eylül saldırılarının en önemli beyinlerinden biri olduğu iddiasıyla tutuklayarak bu konuda bilgisinin olmadığını anladığı 6 yıl boyunca ağır işkencelere maruz bıraktı.

Ebu Zübeyde boğulma hissi yaratan su işkencesi (Waterboarding) ve diğer sert işkence tekniklerine maruz kalan ilk tutuklu olduğu biliniyor.

Ayrıca Ebu Zübeyde'nin Tayland, Polonya ve başka yerlerde CIA tarafından yönetilen gizli yerlerde işkence gördüğüne inanılıyor.

2014 yılındaki sorgulamalarla ilgili bir Senato raporuna göre, Ebu Zübeyde’nin Guantanamo'ya gönderildiğinden beri hiçbir zaman El Kaide üyesi olmadığını ve 11 Eylül saldırılarının planlanmasında yer almadığını itiraf etti.

Ancak Ebu Zübeyde, Guantanamo'da müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Hükümet, serbest bırakılması için yapılan davaları defalarca reddetti.

POLONYA’YA İŞKENCE DAVASI

Ebu Zübeyde ve Khaled el-Masri, ABD tarafından Polonya'da gözaltına alındıktan sonra sorgulanmaları sırasında insan hakları ihlallerine maruz kaldıkları iddiasıyla Polonya aleyhinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde (AİHM) açtıkları davanın görülmesine başlandı.

İki işkence mağduru şu anda hala ABD’nin Guantanamo Körfezi’ndeki hapishanesinde bulunuyor.

Davacılar ile ilgili iddia edilen suçları işlemediği yapılan incelemelerden sonra anlaşıldı fakat ABD uluslararası kamuoyunda itibar kaybına uğramamak için işkence mağdurlarını serbest bırakmıyor.

Ebu Zübeyde ve El Kaide eylemcisi olmakla suçlanan Khaled el-Masri 2002 ve 2003 yıllarında Polonya’daki gizli bir hapishanede işkenceye uğradıklarını söylemişlerdi.

AİHM yaklaşık bir yıl önce CIA tarafından sorgulanan Khaled el-Masri adlı şüphelinin karşılaştığını iddia ettiği hak ihlallerinden dolayı Macaristan’a karşı açtığı davayı da yürütmüştü.

Polonya davasındaki diğer şüpheli, Suudi Arabistanlı Abd el-Rahim al-Nashiri’nin ise 2000 yılında Yemen’de bir ABD savaş gemisini hedef alan ve 17 kişinin öldüğü saldırıyı düzenlediği iddia ediliyor.

Bu iki davacıyı Strazburg’daki mahkemede, avukatları temsil ediyor.

Davacılar Polonya’da ABD tarafından gözaltına alınıp sorgulandıkları sırada işkence, kötü muameleye maruz kaldıklarını ve başkalarıyla görüşmelerine izin verilmediğini söylüyor.

Boğulma hissi yaratan su işkencesinin sorgulamada kullanılan yöntemlerden biri olduğu da iddia ediliyor.

Avrupa Konseyi müfettişi, İsveçli senatör Dick Marty, CIA’in Avrupa ülkelerindeki ‘terörle savaş’ adı altındaki operasyonlarını ayrıntılı bir şekilde raporlaştırmıştı.

Bu verilerde Polonya’nın kuzeyindeki Szczytno yakınlarındaki Stare Kiejkuty isimli istihbarat üssünün bu tür gözaltı ve sorgulamalar için kullanıldığı belirtilmişti.