Rus askeri yetkilileri Tahran ile ‘’askeri-teknik iş birliğini yoğunlaştırma’’ adımlarına devam edileceğini bildirdi.

Rusya tarafından yapılan açıklama, ABD’nin İran ile nükleer anlaşmayı yeniden tesis etmek yapılan Viyana görüşmelerinden günler sonra geldi.

Rusya'nın Federal Askeri-Teknik İşbirliği Servisi'nin (FSVTS) Direktörü Dmitriy Şugayev, Moskova'nın İran ile askeri-teknik iş birliğinin gelişimini tartışmaya hazır olduğunu ifade ederek bu tür bir iş birliği konusunda herhangi bir kısıtlama olmadığını vurguladı.

Dubai Airshow 2021’in oturum aralarında Interfax'a konuşan Şugayev, “İranlı ortaklarla çalışma konusunda herhangi bir kısıtlamamız yok. Her iki ülkenin çıkarlarını karşılayan çeşitli iş birliği seçeneklerini tartışmaya hazırız” ifadelerine başvurdu.

Birleşmiş Milletler (BM) ambargosu sırasında Rus radar sistemlerini ve askeri haberleşmeyi Tahran'a satma yönünde anlaşmaların imzalanmasına atıfta bulunan Şugayev, bunların BM yaptırımlarıyla çelişmediğini söyledi.

Sputnik’in haberine göre Rusya devlet savunma sanayisi şirketi Rosoboronexport'un Başkanı Aleksandr Miheyev ise Dubai Airshow'da gazetecilere verdiği demeçte “Rusya, uluslararası hukuka, her iki ülkedeki mevzuata ve uluslararası yükümlülüklerine sıkı sıkıya bağlı kalarak, İran ile askeri-teknik iş birliğini sürdürecektir” vurgusunda bulundu.

Rusya, 2016 yılında İran'a 4 adet S-300 hava savunma sistemi teslim etmiş, sistemi satmak için önceki sözleşmeyi yenilemişti. Öncesinde ise Güvenlik Konseyi (BMGK) tarafından haziran ayında yayınlanan 1929 sayılı kararı onaylama yönünde oy kullandıktan sonra 2007'de İran'a silah transferi yasağı getiren benzer bir sözleşmeyi dondurmuştu. Söz konusu karar, Aralık 2006'da yayınlanarak İran'a silah satışını yasaklayan 1737 sayılı kararın ardından geliyor.

İran Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bakıri, silah anlaşmaları ve iki ülke arasındaki askeri iş birliğini görüşmek üzere geçtiğimiz ay Moskova'yı ziyaret etmişti.

20 Ekim’de Russia 24 kanalına konuşan Bakıri, Tahran ile Moskova'nın yakın zamanda Askeri-Teknik İş birliği Komitesi toplantısında bir araya geleceğini söyleyerek iki tarafın uzun vadeli askeri işbirliği için bir yol haritası çizmeye çalıştığından bahsetmişti.

Nükleer anlaşmanın uygulanmasıyla birlikte ABD yaptırımlarının kaldırılması ardından Ocak 2016'da İran, bilhassa T90 tankları ve Suhoy 30SM savaş uçaklarının yanı sıra helikopterler, firkateynler ve denizaltılar olmak üzere 10 milyar dolarlık Rus silah ve teçhizatı satın almakla ilgilendiğini ifade etmişti.

Böyle bir adım, Cumhuriyetçilerin nükleer anlaşmaya dönüş karşılığında Tahran'a yönelik ekonomik yaptırımları kaldırmak isteyen ABD Başkanı Joe Biden'a karşı muhalefetini daha da hızlandırabilir.

BMGK’nın nükleer anlaşma kapsamında İran'a dayattığı konvansiyonel silah yasağı 18 Ekim 2020'de sona ermiş, eski ABD Başkanı Donald Trump yönetimi ise BMGK’da reddedilmesi ardından İran'a yönelik ambargoyu uzatmayı başaramamıştı. ABD yönetimi bu nedenle snapback mekanizması üzerinden tüm BM yaptırımlarının yeniden uygulanmasını talep etmişti. Başkan Joe Biden’ın göreve başlaması ardından Washington, geçtiğimiz şubat ayında nükleer anlaşmayı canlandırmak amacıyla talebin geri çekilmesini istemişti.

Temsilciler Meclisi Silahlı Hizmetler Komitesi'nden Cumhuriyetçi üyeler Don Bacon ve Joe Wilson, geçtiğimiz hafta, İran'ın Orta Doğu'daki kötü etkisini azaltmak amacıyla 2021 İran Silah Transferini Önleme Yasası’nı öne sürdü. Söz konusu yasada, konvansiyonel silahların İran'a ve İran'dan transferinde yer alan kişi ve kuruluşlara yönelik yaptırımlar öngörülüyor. Aynı zamanda İran silahlarının ABD’nin ve Orta Doğu'daki müttefikleri ve ortaklarının ulusal güvenliğine yönelik tehdidi vurgulanıyor.

Bacon, konuyla ilgili açıklamasında, “İran'ın nükleer programıyla başa çıkmanın en iyi yolu konusunda meşru bir anlaşmazlık olsada, Rusya ve Çin gibi ülkelerin dünyanın en büyük terör ihracatçısına silah satmaması gerektiği konusunda hepimiz hemfikir olabiliriz. İran'a ve İran'dan konvansiyonel silah transferini kısıtlama ihtiyacı konusunda onlarca yıldır iki partili güçlü bir fikir birliği var. BMGK geçen yıl bu kısıtlamaları ne yazık ki kaldırdı” ifadelerine başvurdu.

Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi kapsamındaki Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Uluslararası Terörizm Alt Komitesi üyesi Wilson ise “İran Silah Transferini Önleme Yasası, ulusal güvenliğin desteklenmesinde önemli bir adımdır” vurgusunda bulundu.

Bacon, web sitesinde yayınlanan açıklamalarını “İran Silah Transferini Önleme Yasası, İran rejimine silah satışını veya transferini kolaylaştıran kuruluş ve bireylere maliyet yükleyerek bu uzun süredir devam eden kısıtlamaları geri getiren sağduyulu bir yasadır. İran bölgesel saldırganlık ve uluslararası terörizmi destekleme politikalarını terk edene dek bu yasanın geçirilmesi gereklidir” ifadeleri ile sürdürdü.