ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Afrika ülkesi Etiyopya’nın kuzeyindeki çatışmalarda bütün tarafların “savaş suçu” işlediklerini resmi olarak tespit ettiklerini bildirdi.

Blinken, Bakanlıkta düzenlediği basın toplantısıyla "ABD 2022 İnsan Hakları Ülkeler Raporu"nu açıkladı.

"Rapor, 2022'de bölgedeki ülkelerde insan hakları koşullarında gerileme görmeye devam ettiğimizi açıkça ortaya koyuyor." diyen Blinken, toplantıda kuzey Etiyopya’daki çatışmalar konusuna geniş yer ayırdı.

Blinken, “Bakanlığın kanunları ve gerçekleri dikkatli bir şekilde incelemesinin ardından Etiyopya Ulusal Savunma Kuvvetleri, Eritre Savunma Kuvvetleri, Tigray Halk Kurtuluş Cephesi güçleri ve Amhara güçlerinin kuzey Etiyopya'daki çatışmalar sırasında savaş suçları işlediğini belirledik." ifadesini kullandı.

Vardıkları sonucun çok planlı ve detaylı bir çalışmanın ürünü olduğunu ve bunu, bugün insan hakları raporunu yayımlarken duyurmayı uygun gördüklerini aktaran Blinken, tarafların cinayet, ırza geçme, zorla tahliye ve etnik temizlik gibi insani suçlara karıştığını kaydetti.

Geçen hafta Etiyopya ziyareti sırasında taraflarla kalıcı barış için görüşmeler yaptığına değinen Blinken, “Kalıcı bir barışın inşası için tüm taraflarca işlenen zulmün kabulü, hesap verebilirlik ve uzlaşma olmalıdır.” değerlendirmesinde bulundu.

Blinken, ABD'nin bölgedeki tüm mağdurların ve etkilenen toplulukların yararına güvenilir bir geçiş dönemi adalet süreci uygulaması için de Etiyopya ile ortak çalışacağını kaydetti.

Ülkenin kuzeyinde 2020-2022 döneminde yaşanan iç savaşla Etiyopya ve ABD ilişkileri durma noktasına gelmişti. Addis Ababa hükümeti, ABD'yi isyancılara destek olmakla suçlamış, ABD ise Etiyopya'ya bazı ekonomik yaptırımlar uygulamıştı.

İNSAN HAKLARI ELEŞTİRİSİ

Blinken, ABD 2022 İnsan Hakları Ülkeler Raporu'yla ilgili basın toplantısında, bazı ülkelerin ismini zikrederek insan hakları ihlalleri konusunda eleştirilerde bulundu.

İran’da, rejimin kendi halkına yönelik hak ihlallerinin devam ettiğini savunan Blinken, güvenlik güçlerinin, geçen yıl gözaltına alındıktan sonra hayatını kaybeden Mahsa Emini için yapılan barışçıl gösterilerde, çocuklar dahil yüzlerce kişiyi öldürdüğünü, binlercesini de gözaltına aldığını öne sürdü.

Blinken, Afganistan’da Taliban yönetiminin kadınlara ve kız çocuklarına karşı ayrımcılık yaptığını kaydederek, yönetimin kadınların toplumda hareket özgürlüğünü, eğitim ve çalışma hakkını kısıtlamakla hayatta kalmak için insani yardımlara bağımlı on milyonlarca Afganlıyı tehlikeye attığını ifade etti.

Myanmar’da askeri rejimin halka gaddarca davrandığına ve demokrasi yanlısı binlerce aktivisti öldürdüğüne işaret eden Blinken, Çin’in de Uygurlara yönelik soykırım ve insanlığa karşı suçlar da dahil olmak üzere en temel haklarını savunan Tibetli ve Hong Kongluları da hedef aldığını aktardı.

Blinken, hazırladıkları insan hakları raporunun amacının “ders vermek” veya “utandırmak” olmadığını vurgulayarak, “Bu rapor, dünyanın dört bir yanındaki ülkeleri ele alırken, ABD'nin insan hakları konusunda kendi zorluklarıyla karşı karşıya olduğunu da biliyoruz.” dedi.

ABD’nin eksikliklerini örtbas etmeyerek zorluklarla açıkça yüzleşmeye istekli olduğunu belirten Blinken, “Kusurlarımızı halının altına süpürmemek bizi diğer demokrasilerden ayırt eden şeydir.” ifadesini kullandı.