İsrail'in uyguladığı aç bırakma politikasının yanı sıra gıda yardımlarının girişinin engellenmesiyle meydana gelen kıtlık yaşamın tüm alanlarında görülüyor.

Müslümanlar ile Hristiyanların birlikte yaşadığı Gazze'deki Saint Porphyrius ve Holy Family kiliselerindeki halk aynı sıkıntılara maruz kalıyor.

Filistinli girişimciler, bu zor günleri aşabilmek; İsrail soykırımının başından bu yana Gazze Şeridi dışına çıkmayı reddeden Gazze'deki Hristiyan sakinlerine destek olabilmek ve sergiledikleri kararlılığı katkı sağlamak adına bir çalışma başlattı.

Bir grup girişimci tarafından başlatılan kampanya kapsamında Gazze'deki Saint Porphyrius ile Holy Family kiliselerinde bulunan bölge halkına İsrail'in katı kısıtlamaları nedeniyle nadiren bulunur hale gelen temel gıda malzemelerinin yer aldığı gıda paketleri dağıtılıyor.

Hama’da rejim karşıtı gruplar ve rejim güçleri çatışıyor Hama’da rejim karşıtı gruplar ve rejim güçleri çatışıyor

Kutularda biraz çay, şeker, tuz, makarna, fasulye ve nohut konservesi, dana etinin yanı sıra örtü, battaniye gibi ürünler yer alıyor.

Bu destek, Gazze'deki Hıristiyan halkın sıkıntılarını bir nebze azaltsa da devam eden kıtlık ve kuşatmanın gölgesinde yetersiz kalıyor.

Gazze'deki hayırseverlerin ya da aş evlerinin girişimleri, genellikle piyasada bulunan fakat İsrail'in kısıtlamaları nedeniyle fahiş fiyatlarda satılan gıda maddelerinden hazırlanıyor.

Girişim kapsamındaki yardımların da Batı Şeria'daki hayır kurumlarından ve İsrail'deki Filistinli kurumlarından geldiği kaydediliyor.

Saint Porphyrius Kilisesi Papazı Peder Silas'ın denetiminde Filistinli gençler tarafından dağıtılan yardım paketleri, kilisedeki bölge halkı tarafından memnuniyetle karşılanıyor.

"Müslümanlar ve Hristiyanlar yaşamı paylaşıyor"

Peder Silas, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kilisede zorla yerinden edilen 250 Filistinlinin bulunduğunu; bunlardan 53'ünün Müslüman olduğunu söyledi.

"Müslümanlar ve Hristiyanların hep birlikte yan yana kilisenin içinde yaşıyor ve yaşamı paylaşıyor" diyen Silas, "Gazze Şeridi'nde bulunan barınma merkezlerinde yaşam şartları çok ağır. Merkezlerde bulunan göçe zorlanmış kişiler, daimi desteğe ihtiyaç duyuyor." ifadelerini kullandı.

Silas, mevcut şartların çok zor olmasına rağmen hayırsever girişimlerin vatandaşların ve yerinden edilmiş kişilerin omuzlarındaki yükü hafiflettiğini; bunun devam etmesini temenni ettiklerini dile getirdi.

Gazze'deki Hristiyan toplumunun, Filistin toplumunun ayrılmaz bir parçası olduğunun altını çizen Silas, "İsrail'in tüm hedeflerine rağmen Hristiyanların toprakları üzerinde sergilediği kararlılığa şaşırılmaması gerektiğini; kendilerinin de bu ülkenin evlatları olduğunu, ancak şehit olarak bu toprakları terk edebileceklerini" dile getirdi.

İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'te başlattığı soykırımdan bu yana Saint Porphyrius Kilisesi'ni hedef aldığını ve 18 zorla yerinden edilmiş insanın öldürdüğünü aktaran Peder, hayatını kaybedenler arasında Müslüman ve Hıristiyanların olmasını, "din farklılığına rağmen tek bir vatanın evlatlarının kanının birbirine karıştığının açık bir göstergesi" şeklinde değerlendirdi.

Yardım girişleri çok az durumda

Cemre Yardım Derneği Sorumlusu Şifa Cabir ise "Gazze'deki iki kilisede bulunan Hıristiyanlara destek amacıyla çeşitli ihtiyaç malzemelerinin bulunduğu gıda kolilerinin hazırlandığını" belirtti.

"Yardım kolilerinin, İsrail kuşatması ve işgali sebebiyle 400 günden uzun süredir yiyecek girişini engellemesi nedeniyle piyasada az bulunan ürünleri içerdiğini" ifade eden Cabir, "Hristiyanlar saldırıların ilk günlerinden itibaren ülkeyi terk edebilirlerdi ama burada kalmakta ısrar ettiler ve bu şekilde yapabilecekleri şeyi yapmaya çalıştılar." dedi.

İsrail'in kuşatmasına rağmen onları destelemeye çalıştıklarını söyleyen Cabir, şöyle devam etti:

"Yaralılar ve çocuklar arasında yetersiz beslenme vakaları bulunuyor. Hem Müslümanlara hem de Hıristiyanlara yardım sağlamak için büyük çaba harcıyoruz. Hristiyan kardeşlerimizin kararlılığını desteklemek önemli çünkü onlar Filistin halkının ve onlarca yıldır yürütülen ulusal ve insani çalışmaların ayrılmaz bir bileşeni."

Cemre Yardım Derneği de dahil pek çok insani yardım kuruluşunun yardım sağladığını ve bu girişimlerin Filistinlilerin acılarının hafifletilmesine büyük katkı sağladığını vurgulayan Cabir, bu yardımlaşmanın Filistin halkı arasındaki dayanışma ruhunu yansıttığını belirtti.

Cabir, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki iki kilisede yaşayan yaklaşık 340 yerinden edilmiş Müslüman ve Hıristiyan aileye de yardımlar dağıtılacağını sözlerine ekledi.

Bölgedeki Hristiyan kurumlara göre, 7 Ekim 2023'ten önce Gazze'de yaklaşık 2 bin Hristiyan bulunuyor. Onlarca yıldır uygulanan zorunlu göç nedeniyle bölgedeki Hristiyan nüfusun azaldığı belirtiliyor.

Gazze'de açlık seviyesi günden güne artıyor

İsrail'in yoğun ve şiddetli saldırılar düzenlediği özellikle kuzeyi başta olmak üzere Gazze Şeridi'nin tüm bölgelerinde yiyecek ve içme suyu gibi temel insani ihtiyaçları içeren yardımların girişini engellenmesi nedeniyle bölgede büyük bir kıtlık yaşanıyor.

Birçok Birleşmiş Milletler (BM) ve uluslararası kuruluşa göre Gazze Şeridi'ndeki Filistinliler, İsrail'in insani yardım girişini engellemesi nedeniyle gıda tedarikinin kıtlığı nedeniyle sistematik bir açlık politikasıyla karşı karşıya.

Uluslararası toplum, İsrail'den yaklaşık iki milyon kişinin yerlerinden olacağı büyük çaplı bir kıtlığı önlemek için insani yardım girişini kolaylaştırmasını talep ediyor.

Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) Genel Komiseri Philippe Lazzarini, 10 Kasım'daki açıklamasında, İsrail ordusunun bir aydan uzun süredir kuşatma altında tuttuğu Gazze'nin kuzeyinde kıtlık yaşanabileceğini belirterek, "Açlık İsrail devleti tarafından silah olarak kullanılıyor." demişti.

UNRWA Kıdemli İletişim Görevlisi Louise Wateridge de 12 Kasım'da yaptığı açıklamada İsrail'in kuşatması altında bulunan Gazze'nin kuzeyine BM'nin erişiminin engellendiğini ve 1 aydan uzun süredir UNRWA'dan hiçbir yetkilinin bu bölgeye ulaşamadığını bildirdi.

BM İnsan Haklarından Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Ilze Brands Kehris 13 Kasım'da yaptığı açıklamada, "Sivil nüfusu aç bırakmanın bir savaş yöntemi olarak kullanılması uluslararası insancıl hukuk tarafından kesinlikle yasaklanmıştır." ifadesini kullandı.

İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda yaklaşık 17 bin 492'si çocuk, 11 bin 979'u kadın olmak üzere 44 bin 282 Filistinli öldü, 104 bin 880 kişi yaralandı.

Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.

Editör: Seyda Kocaöz