İsrail'in eski müzakerecisi ve geçmişte ordu içinde kritik askeri pozisyonlarda bulunmuş olan Nitzan Alon, Gazze Şeridi'ndeki İsrailli esirlerin ölüm nedenlerine ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. Alon, Salı günü İbranice yayın yapan Yedioth Ahronoth gazetesine verdiği demeçte, özellikle Gazze'nin kuzeyindeki Cibaliye'de öldürülen esirlerin çoğunun, İsrail Savunma Kuvvetleri'nin (IDF) açtığı ateş sonucu yaşamını yitirdiğini öne sürdü. Alon, bu trajediyi "geniş istihbarat eksikliklerine" bağladı.
Eski müzakereci, "Rehinelerin birçoğu Gazze'ye canlı ulaştı ancak daha sonra şiddetli çatışmalar sırasında hayatlarını kaybetti" ifadelerini kullandı. Serbest bırakılan esirlerin tanıklıklarının, esir tutuldukları yerlerde dahi İsrail'in kendi hava saldırılarından duyulan derin bir korkuyu yansıttığını dile getirdi.
Hedef sapmaları ve yanlış varsayımlar
Alon, açıklamalarında spesifik olaylara da değindi. Asker Tamer Nimrodi'nin ölümü hakkında konuşan Alon, Nimrodi'nin İsrail'in askeri kurumunun varlığından haberdar olmadığı bir binayı hedef alan hava saldırısında öldürüldüğünü belirtti. Olayın tam zamanını açıklamasa da, bir diğer esir olan Chen Goldstein-Almog'un da benzer bir saldırıdan yakındaki bir patlama sonucu pencerenin kırılmasıyla kurtulduğunu ve bu olayın ardından ordunun o bölgeyi bombardıman kapsamından çıkardığını ekledi.
En dikkat çekici vakalardan biri olarak, Aralık 2023'te ordunun ateşiyle yanlışlıkla öldürülen esirler Yotam Haim, Alon Shamriz ve Samar Talalka'ya atıfta bulundu. Alon, bu olayı "yanlış saha varsayımlarının" bir sonucu olarak nitelendirdi.
Alon, 7 Ekim 2023'teki kara harekâtının başlangıcında ordunun bazı esirlerin konumları hakkında "kabaca bir tahmine" sahip olduğunu, ancak Hamas'ın esirleri sürekli olarak hareket ettirmesinin bilgi boşluğunu derinleştirdiğini kaydetti.
Protestoların etkisi sınırlı kaldı
Esir takası anlaşması talebiyle İsrail içinde yapılan protestolar hakkında da konuşan Alon, bu gösterilerin müzakereler üzerindeki etkisinin "çoğu kişinin inandığından çok daha az" olduğunu savundu.
Bu açıklamalar, Hamas'ın askeri kanadı Kassam Tugayları'nın geçmişteki uyarılarını bir kez daha gündeme getirdi. Kassam, yoğun İsrail bombardımanının esirler için doğrudan tehlike oluşturduğunu defalarca belirtmiş, hatta bazı esirlerin Netanyahu hükümetine hayatlarının korunması için bombardımanın durdurulması çağrısı yaptığı kayıtları yayınlamıştı. Ancak Tel Aviv, operasyonlarına devam etmişti. Esir ailelerinin yoğun protestoları ve talepleri de, Netanyahu hükümetini kapsamlı bir takas anlaşmasına itmekte yetersiz kalmıştı.




