Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kudüs’ün İslam dünyasının ortak mirası olduğunu vurguladı ve Türkiye’nin Filistin davasından vazgeçmeyeceğini belirtti.
Netanyahu’dan Erdoğan’a geçmişe gönderme
Netanyahu, Kudüs’te katıldığı bir etkinlikte, 1998 yılında dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz ile yaşadığı bir diyaloğu gündeme getirdi. O dönemde kendisinden taş tablet istediğini belirten Netanyahu, “Bir belediye başkanı var (Recep Tayyip Erdoğan) ve başını çektiği İslamcı bir siyaset. Eğer sana verirsem onu sinirlendireceğini söyledi” ifadelerini kullandı. Netanyahu, bu anıyı aktarırken Erdoğan’ı hedef alarak, “Bak işte şimdi Kudüs’teyim, burası bizim şehrimiz” dedi.
Erdoğan’dan cevap
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise sert bir yanıt vererek, Türkiye’nin ve İslam dünyasının Kudüs konusundaki duruşunu hatırlattı:
“İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığımızda, bundan 27 yıl önce ortaya koyduğumuz tavrı, belki de hiçbir zaman unutmayacaklar. Varsın onlar, öfke nöbetleri geçirmeye devam etsin.
Biz, Müslümanlar olarak, Doğu Kudüs üzerindeki haklarımızdan tek bir geri adım dahi atmayacağız.
Bütün semavi dinlerce kutsal kabul edilen Kudüs’ün, tekrar barış, huzur ve güven şehri olması için mücadelemiz sarsılmaz bir azimle, hız kesmeden, gerilemeden, gevşemeden inşallah devam edecektir.
Aynı şekilde 1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan, bağımsız, egemen, toprak bütünlüğü haiz bir Filistin Devletinin kurulması için de tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.
Kalbimizin yarısı Mekke diğer yarısı Medine’dir. Bunların üstünde de bir tül misali Kudüs vardır.
Kudüs bizimle birlikte 2 milyarlık İslam aleminin ortak davası ve mirasıdır.
Kudüs-ü Şerif'i namahrem ellerin kirletmesine izin vermeyiz."
Erdoğan, Gazze’deki insani dramı da gündeme taşıdı:
“İsrail’in vahşi saldırıları altında hayatta kalma mücadelesi veren Gazzeli mazlumların yanında olmamızı kimse engelleyemez. Suriye’den Yemen’e, Lübnan’dan Katar’a kadar İsrail’in hedef aldığı tüm kardeşlerimizle dayanışmamızı sürdüreceğiz.”