İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi, ABD ile müzakerelerde ülkesinin sivil nükleer programı konusunda geri adım atmayacağını söyledi.
Erakçi, Katar'ın başkenti Doha'da "Güçlü İlişkiler, Ortak Çıkarlar" temasıyla düzenlenen İran-Arap Diyalog Konferansı'nda konuştu.
Konferansı, "anlayışın çatışmayla yer değiştirmesine doğru atılmış bir adım" olarak niteleyen Erakçi, "Bugün bölgesel diyalog ve işbirliğinin daha üst bir aşamasına geçtiğimizi söyleyebiliriz. Geçtiğimiz yıl, Körfez İşbirliği Konseyi ülkeleri ile İran arasında gayri resmi de olsa kırk yıl aradan sonra ilk ortak toplantıyı gerçekleştirebildik. Ortak noktalarımızın görüş farklılığımızdan çok daha fazla olduğunu fark ettik. Elbette bu görüş farklılarının çoğu da dışarıdan uydurulmuş ve empoze edilmiş konulardır." diye konuştu.
İsrail'in Filistinlilere karşı sürdürdüğü soykırıma işaret eden Erakçi, İslam dünyasının hedeflerine ulaşmaktan bahsederken Filistin halkına yapılan zulmü görmezden gelemeyeceklerini belirtti.
Filistin meselesinin bugün her zamankinden daha önemli ve anlamlı hale geldiğini ifade eden Erakçi, Filistin'deki soykırımın durdurulması ve Filistin halkının yok edilmesini hedefleyen projenin engellenmesi hepimizin hukuki, ahlaki, dini ve stratejik sorumluluğu olmalıdır." dedi.
Erakçi, İsrail'in bölgede barışa yönelik en önemli tehdit kaynağı olduğunu vurgulayarak, "İsrail rejimi, Gazze'de soykırım yaparken Suriye ve Lübnan'ı sürekli saldırganlık ve terör eylemlerinin üssü haline getirmiş, Yemen'e defalarca saldırmıştır. Rejimin bu saldırılardaki amacının İslam ülkelerini yok etmek, zayıflatmak ve bölge ülkelerinin mümkün olduğu kadar çok topraklarını işgal etmek olduğu şüphesizdir." ifadelerini kullandı.
İran ile ABD arasındaki müzakere sürecine ve ülkesinin nükleer programına ilişkin endişelere değinen Erakçi, İran'ın nükleer silah edinmeyi ve kullanmayı yasakladığını ve Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması'nın (NPT) bir üyesi olduğunu dile getirdi.
Buna karşın İsrail'in bölgede nükleer silah sahibi olan tek ülke olduğuna dikkati çeken Erakçi, şunları kaydetti:
"İşgalci, saldırgan ve soykırımcı bir rejimin büyük bir nükleer silah cephaneliğine sahip olmasına izin verilirken İran'ın barışçıl nükleer enerjisinden endişe duyulamaz. ABD ile ve eş zamanlı olarak Avrupa, Rusya ve Çin ile görüşmelerimizi iyi niyetle sürdürüyoruz. Eğer bu müzakerelerin amacı İran'ın nükleer silah edinmeyeceğine dair güveni sağlamaksa o halde bir anlaşmaya varmak mümkündür ancak amaç İran'ın nükleer haklarından mahrum bırakılması ve diğer gerçek dışı talepler ise İran, bu konuda geri adım atmayacaktır."
- İran ile ABD arasındaki müzakere süreci
İran ile nükleer anlaşmadan 2018'de tek taraflı ülkesini çeken ABD Başkanı Donald Trump, İran ile doğrudan nükleer müzakere çağrısında bulunan ve tehditler de içeren bir mektubu martta İran lideri Ayetullah Ali Hamaney'e göndermişti.
Mektuba İran, Umman üzerinden yanıt vermişti.
Tahran ile Washington, mektup trafiğinin ardından önce Umman’da 12 Nisan'da daha sonra birer hafta arayla Roma ve tekrar Umman'da dolaylı görüşmeler yapmıştı. Hem İran hem ABD, müzakerelerde ilerleme kaydedildiğini bildirmişti.
Dördüncü tur müzakerelerin 3 Mayıs'ta Roma'da yapılacağı açıklanmış ancak daha sonra "lojistik nedenlerden" dolayı ertelenmişti. Görüşmelerin yarın Umman'da yapılacağı açıklandı.
İran, nükleer programını atom bombası üretmesine engel olacak şekilde kısıtlama karşılığında yaptırımların kaldırılmasını istiyor. Daha önceki açıklamalarında Tahran'ın düşük düzeyde uranyum zenginleştirmesini kabul edeceklerini söyleyen ABD'li yetkililer son zamanlarda İran'ın her düzeyde uranyum zenginleştirme işlemini durdurmasını talep ettiklerini belirtiyor.
Trump'ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff, dün yayımlanan bir röportajında, İran'da uranyum zenginleştirme programı asla olmaması gerektiğini ve bunun ABD'nin "kırmızı çizgisi" olduğunu söylemişti.