Irak Müslüman Alimler Birliği, ülkenin doğusundaki Diyala kentinde işlenen siyasi ve mezhep eksenli suçların belgelendiğini duyurdu.İstanbul'da düzenlenen basın toplantısında konuşan Birliğin Siyaset Bölümü Başkanı Müsenna Haris ed-Dari, Diyala'da işlenen özellikle siyasi ve mezhep eksenli suçların Irak Müslüman Alimler Birliği tarafından belgelendiğini söyledi.Dari, kentteki ihlallerden kaçmayı başaranların anlattıklarıyla, Irak güvenlik güçlerinin gözleri önünde işlenen ihlal ve suçların ortaya çıktığını dile getirdi.Diyala kentinde mezhep eksenli demografik göç planlarının olduğunu belirten Dari, "Gerek DEAŞ, gerekse başka kimselerce düzenlenmiş olsun, Irak vatandaşlarını hedef alan her türlü terör saldırısını kınıyoruz." ifadesini kullandı.Dari ayrıca DEAŞ'in neden böyle bir köyü hedef almış olabileceğine ilişkin kafalarda soru işaretlerinin de olduğunu belirterek, "Çünkü bu köy, sakinleri ılımlı, şiddetten uzak, barışçıl olarak bilinen bir köy. Diyala'daki mezhep eksenli olaylardan yararlananlar, Hadi el-Amiri liderliğindeki Bedir Örgütü ve Fetih Koalisyonu bünyesindeki milislerdir. Bu olaylarda ilk sorumluluk saldırıyı başlatan tarafa, ikinci sorumluluk ise hükümete aittir." diye konuştu.Uluslararası Hukukçular Federasyonu temsilcisi avukat Tarık Şendab da federasyonun, bölgeye bir soruşturma heyeti göndereceğini ve hazırlanan raporun BM İnsan Hakları Konseyi'ne, BM Güvenlik Konseyi'ne ve Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne sunulacağını kaydetti.Irak yönetiminden, birliğin açıklamasına ilişkin herhangi bir yanıt gelmedi. DİYALA'DAKİ ŞİDDET OLAYLARIIrak ordusunun yayımladığı resmi açıklamaya göre, 26 Ekim'de terör örgütü DEAŞ bağlantılı olduğu düşünülen silahlı kişiler Diyala'nın Mikdadiye ilçesinde daha çok Şiilerin yaşadığı Er-Reşad köyü sakinlerine ateş açarak 11 kişiyi öldürmüştü.Olaydan bir gün sonra Reşad köyünden yüzlerce Şii militan da "intikam" için yakındaki Sünni Nehr el-İmam köyü sakinlerine saldırmış, olayda 8 kişi hayatını kaybetmiş, çok sayıda ev ve meyve bahçesi de ateşe verilmişti.Yaşanan olaylar akıllara yeniden "Sünni-Şii çatışması" ihtimalini getirirken, söz konusu şiddet olayları bölgeden yüzlerce ailenin göç etmesine neden olmuştu.