Sudan'daki iç savaşın en kanlı cephelerinden biri olan Kuzey Darfur'un başkenti El-Fasher'in düşüşüyle ilgili korkunç iddialar, Darfur Valisi Minni Arko Minnawi tarafından dile getirildi. Geçici karargâhı olan Port Sudan'dan konuşan Minnawi, RSF'nin geçen ayın sonlarında Sudan Silahlı Kuvvetleri'nin (SAF) şehirden aniden çekilmesinin ardından El-Fasher'i ele geçirmesiyle başlayan katliamda, sadece üç gün içinde 27.000 kişinin öldürüldüğünü belirtti.
Bu sayı, daha önce insani yardım görevlileri ve yetkililer tarafından açıklanan 2.500'den fazla kişinin ölümünden oluşan rakamların çok üzerinde bulunuyor ve RSF'nin sivil halka yönelik şiddetinin boyutunu gözler önüne seriyor. Birleşmiş Milletler yardım şefi Tom Fletcher da geçtiğimiz günlerde El-Fasher'i "mutlak bir dehşet gösterisi" ve "suç mahali" olarak nitelendirmişti. Hayatta kalanlar, MEE'ye yaptıkları açıklamalarda, yargısız infazlar, cinsel şiddet ve diğer ağır insan hakları ihlallerini anlattılar.
Uluslararası topluma ağır eleştiri ve BAE suçlaması
Kendisi de Kuzey Darfur'dan ve RSF'nin hedefindeki Zaghawa topluluğunun bir üyesi olan Vali Minnawi, birçok akrabasının da "ortadan kaldırıldığını" belirtirken, uluslararası toplumu Darfur'daki katliamları engellemede yetersiz kalmakla suçladı. Minnawi, "Uluslararası toplumu, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi dahil olmak üzere, Darfur'un alınması durumunda bir soykırıma dönüşeceği konusunda defalarca uyardık" dedi ve acil Sudan uyarılarının "küçümsendiğini" ifade etti.
Minnawi'nin eleştirilerinin odağında ise RSF'ye gelişmiş silahlar, özellikle dronlar sağladığı iddia edilen Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) yer alıyor. Vali, BAE'yi RSF'yi desteklemekle ve uluslararası toplumu diplomatik olarak manipüle etmekle suçladı. Minnawi, "Onlar, suçlarını saklıyorlar" dedi.
ABD istihbarat raporlarına göre, El-Fasher'in düşüşünden önceki haftalarda BAE'nin RSF'ye gelişmiş Çin dronları ve diğer silah sistemleri tedarikini artırdığı bildirildi. BAE bu iddiaları reddetse de, Sudan ordusu Abu Dabi'nin Sudan ihtilafını ele almakla görevli ülkeler grubu olan Quad'daki arabuluculuk statüsünü reddediyor.
Müzakere masasında kim olmalı?
Minnawi, barış umutlarından bahsederken çarpıcı bir öneride bulundu: "Müzakere edeceksek, [RSF lideri Mohamed Hamdan Daglo] Hemedti ile değil, Emirlikler ile müzakere etmeliyiz" diyerek Hemedti'yi BAE'nin "kuklası" olarak nitelendirdi.
Eski bir isyancı lider olan Minnawi, RSF'nin "ya Arap ol ya da öl" mantrası ile yine soykırım işlediğini söyledi ve RSF liderlerinin 20 yıl önce Darfur'da soykırım yürüten, eski diktatör Ömer el-Beşir destekli Cancavid milislerinin "aynı karakterler" olduğunu, sadece "gelişmiş ve daha güçlü" hale geldiklerini ekledi.
Vali, savaşı durdurmak için atılması gereken en hayati adımın, "Emirlikleri durdurmak" olduğunu vurguladı. Sudan'daki savaş, on binlerce kişinin ölümüne ve 13 milyondan fazla insanın yerinden edilmesine neden oldu.